Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3422
Karar No: 2019/2175
Karar Tarihi: 02.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3422 Esas 2019/2175 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olan davalıya icra takibi başlatmış, davalılar ise kısmi itirazda bulunarak takibi durdurmuşlardır. Mahkeme, asıl borçlu olan diğer davalının itirazının yerinde olduğu ve kredi borcunun tamamının ipotekle teminat altına alındığı için alacak talebinde bulunamayacağına karar vermiştir. Kefalet borçlusunun ise 837.831,12-TL asıl alacak, 178.039,11-TL temerrüt faizi, 8.901,96-TL faiz oranına göre belirlenen BSMV ile borçlu olduğu kabul edilmiştir. İtiraz edilen kısım için de 365.567,79-TL'nin iptaline karar verilmiştir. Mahkeme, harç istisnasının uygulanmadığı ve aleyhte hüküm verilen davalının da harçtan muaf olamayacağı için harç tahsili gerektiğini belirtmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 5766 sayılı Kanunun 11. maddesinin (ç) bendi ile değişik 123. maddesindeki harç istisnası yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle s
19. Hukuk Dairesi         2017/3422 E.  ,  2019/2175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının usul bozmasına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı banka vekili, davalı şirketin kredi kullandığını, bu krediye dair Genel Kredi Sözleşmesinin diğer davalı tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların borca kısmi itirazda bulunarak takibi itiraz edilen kısım için durdurduklarını beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Yargılama devam ederken davacı banka alacağını ... Varlık Yönetim A.Ş.’ye temlik etmiştir.
    Davalılar vekili, işletilen temerrüt faizinin usul ve yasaya uygun olmadığını, bu nedenle itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; takip dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesinde asıl borçlunun davalı “... Varisleri ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olduğu, diğer davalının kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, asıl borçlu lehine 1.125.000,00-TL’lik ipotek tesis edildiği, davalının tüm borcunun ipotek ile teminat altına alınması nedeniyle davacının asıl borçlu yönünden alacak talebinde bulunamayacağı, davalı ... Varisleri ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin borca itirazının yerinde olduğu kabul edilerek, bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalı ...’ın kefalet borçlusu olarak söz konusu krediden dolayı banka kayıtlarına dayalı olarak bankacı bilirkişi tarafından belirlenen 837.831,12-TL asıl alacak, 178.039,11-TL temerrüt faizi, 8.901,96-TL faizin % 5 BSMV"si olmak üzere toplam 1.024.772,19-TL borçlu olduğu, adı geçen davalının asıl alacak içindeki kısmı itirazına bağlı faizler ve BSMV yönünden dahi itiraz etmiş olduğu kabul edilerek, 365.567,79-TL yönünden itirazın iptaline, daha önce kabul edilerek kesinleşen asıl alacak tutarı olan 660.000,00-TL"nin ilavesi ile takibin toplam 1.025.567,79-TL üzerinden ve fakat asıl alacak tutarı olan 837.831,12-TL’sına %90 temerrüt faizi yürütülmek üzere devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan davalı ...’ın %40 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20/02/2012 tarih, 2011/6536 Esas ve 2012/2474 Karar sayılı bozma ilamında ;”492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 5766 sayılı Kanunun 11. maddesinin (ç) bendi ile değişik 123. maddesindeki harç istisnası yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olarak uygulanmakta olup, somut olayda dava konusu işlem harçtan istisna tutulmadığı gibi aleyhine hüküm kurulan davalı ... da harçtan muaf değildir. Bu durumda Mahkemece kabul edilen tutar üzerinden Harçlar Yasası uyarınca davalı ..."dan karar ve ilam harcının tahsiline yönelik hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece usul bozmasına uyularak yapılan yargılama neticesinde ,davalı ... Varisleri ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin borca itirazının yerinde olduğu kabul edilerek, bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalı ...’ın kefalet borçlusu olarak söz konusu krediden dolayı banka kayıtlarına dayalı olarak bankacı bilirkişi tarafından belirlenen 837.831,12-TL asıl alacak, 178.039,11-TL temerrüt faizi, 8.901,96-TL faizin % 5 BSMV"si olmak üzere toplam 1.024.772,19-TL borçlu olduğu, adı geçen davalının asıl alacak içindeki kısmı itirazına bağlı faizler ve BSMV yönünden dahi itiraz etmiş olduğu kabul edilerek, 365.567,79-TL yönünden itirazın iptaline, daha önce kabul edilerek kesinleşen asıl alacak tutarı olan 660.000,00-TL"nin ilavesi ile takibin toplam 1.025.567,79-TL üzerinden ve fakat asıl alacak tutarı olan 837.831,12-TL’sına %90 temerrüt faizi yürütülmek üzere devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan davalı ...’ın %40 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine,Dairemizin 09/02/2016 tarih,2015/14495 Esas-2016/1934 Karar sayılı bozma ilamı ile “ Dava dilekçesinde dava değeri 186.586,48 TL olarak gösterilmiş,peşin harçta bu miktar üzerinden yatırılmıştır.Hal böyle olunca,mahkemece talep aşımına sebebiyet verecek şekilde kısmi itirazın 365.567,79 TL için iptaline ...” karar verilmiş olması HMK’nın 26/1 maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece usul bozmasına uyularak yapılan yargılama neticesinde , davalı ... Varisleri ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin borca itirazının yerinde olduğu kabul edilerek, bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalı ...’ın kefalet borçlusu olarak söz konusu krediden dolayı banka kayıtlarına dayalı olarak bankacı bilirkişi tarafından belirlenen 837.831,12-TL asıl alacak, 178.039,11-TL temerrüt faizi, 8.901,96-TL faizin % 5 BSMV"si olmak üzere toplam 1.024.772,19-TL borçlu olduğu, adı geçen davalının asıl alacak içindeki kısmı itirazına bağlı faizler ve BSMV yönünden dahi itiraz etmiş olduğu kabul edilerek, 186.586,48 -TL yönünden itirazın iptaline, daha önce kabul edilerek kesinleşen asıl alacak tutarı olan 660.000,00-TL"nin ilavesi ile takibin toplam 1.025.567,79-TL üzerinden ve fakat asıl alacak tutarı olan 837.831,12-TL’sına %90 temerrüt faizi yürütülmek üzere devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan davalı ...’ın %40 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalılar takip dosyasında borcun 660.000,00 TL’sini kabul edip, 186.586,48 TL.sine yönelik kısmi itirazda bulunmuş olup, itirazın iptali davası da yalnızca itiraz edilen miktar üzerinden açılmıştır.Bu durumda mahkemece sadece itirazla duran takip tutarı üzerinden iptal hükmü kurulması gerekirken dava konusu yapılmayan toplam takip tutarı üzerinden karar verilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan " daha önce kabul edilerek kesinleşen asıl alacak tutarı olan 660.000,00 TL"nin de ilavesi ile takibin toplam 846.586,48 TL üzerinden ve fakat asıl alacak tutarı olan 837.831,12 TL"sına takip tarihinden itibaren yıllık % 90 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,”cümlesinin hükümden çıkartılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi