13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3331 Karar No: 2019/13233 Karar Tarihi: 25.09.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/3331 Esas 2019/13233 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hükümde, sanıkların hırsızlık suçu işlediği ve mahkumiyet cezasına çarptırıldığı belirtilmektedir. Ancak, sonradan çıkan bir kanunla hırsızlık suçu uzlaşma kapsamına alındığından, sanık için yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. TCK'nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamanda yürürlükte olan kanun ile sonradan çıkan kanunların hükümleri farklıysa, failin lehine olan kanun uygulanır. Bu nedenle, uzlaştırma işlemlerinin tamamlanması sonrasında sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi ve hüküm infazı aşamasında TCK'nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Kararda, TCK'nın 168/1-4. maddeleri gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gereken durumda yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle fazla ceza verildiği belirtilerek, hükümlerin bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesi, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ve 5271
13. Ceza Dairesi 2019/3331 E. , 2019/13233 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Soruşturma sırasında kısmi iadede bulunan ve yargılama aşamasında kalan zararı gideren sanıklar hakkında, müştekinin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakat göstermesi ve şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle TCK"nın 168/1-4. maddeleri gereğince uygulama yapılması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.