Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında mağdur çocuk ..."e yönelik tehdit ve şantaj suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri yönünden; Mahkemece sanığın, mağdur çocuk ..."e, kendisiyle evlenmek istediğini, kabul etmezse diğer erkeklerle ilişkisi olduğu yönünde çevrede konuşarak mağduru Uludere"ye rezil edeceğini söylediğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın sarf ettiği kabul edilen sözlerin mağdurun kendisiyle evlenmesi amacına yönelik, mağduru rezil edeceğine dair tehdidin şantaj suçunun kanuni unsuru olduğu, bu bağlamda eylemin bir bütün halinde şantaj suçunu oluşturmakla sanık hakkında mağdur ... "e yönelik ayrıca tehdit suçundan ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesi, 2-Temyize gelen bütün suçlar bakımından kabule göre de; a-Sanığın temyiz dilekçesinde, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, kronik nevrotik reaksiyon rahatsızlığı nedeniyle askerden erken terhis olduğunu belirtmesi ve kovuşturma aşamasında sanığın başka bir soruşturma için TCK"nın 32. maddesi uyarınca rapor düzenlenmesi amacıyla hastaneye sevk edildiği ancak bu raporun aldırılamadığı, bunun yerine sanık hakkında eski tarihli başka bir suç için cezai ehliyetinin tam olduğuna yönelik tek hekim imzalı Adli Tıp Kurumu raporuna dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması karşısında; sanığın TCK"nın 32. maddesi gereğince, suç tarihinde işlediği iddia edilen tehdit ve şantaj suçlarıyla ilgili olarak ""akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı"" hususunun sağlık kurulundan veya Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, b-TCK"nın 107/1. maddesinde düzenlenen şantaj suçunda hapis cezasının yanında adli para cezası da öngörülmüş olmasına karşın, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmemesi, c-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.