13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20193 Karar No: 2017/7738 Karar Tarihi: 21.06.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/20193 Esas 2017/7738 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/20193 E. , 2017/7738 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ... ... ile ... ... Kapı Pvc Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/07/2014 gün ve 2013/553-2014/535 sayılı hükmün Dairemizin 13/04/2016 tarih ve 2015/404-2016/10401 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, dava konusu 103 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 24.11.2006 tarih ve 73 numaralı yönetim kurulu kararı ile davalı şirkete tahsis edildiğini, anılan taşınmazın daha önce de dava dışı ... ... isimli başka bir şirkete tahsisi yapılıp yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle tahsis işleminin iptal edildiğini, sözü edilen dava dışı şirketin haklarında açtığı dava nedeniyle tahsise konu taşınmazda inşasına başlanılıp temel üstü seviyede kalan yapı için tazminat ödemek zorunda kaldığını, esasında bu bedelin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, icra marifetiyle dava dışı şirkete ödediği 48.026,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen karar dairemizce düzelterek onanmış ve taraflar bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında usulün 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan davalının tüm, davacının sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-6098 sayılı Türk borçlar Kanununun 117. Maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, davalıya gönderdiği 21.11.2012 tarihli ihtar dilekçesi ile davalıyı 33.616,00TL yönünden 24.12.2012 tarihinde temerrüde düşürmüştür. Öyle olunca, mahkemece bu kısım alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde tüm alacak miktarına ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir. Ancak mahkeme kararının bu nedenle düzelterek onanması gerekirken, sehven tüm alacağa dava tarihinden faiz yürütülecek şekilde düzeltilerek onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin 13.04.2016 tarih 2015/404 Esas ve 2016/10410 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bu şekilde düzelterek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacının sair karar düzeltme itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 13.04.2016 gün 2015/404 Esas ve 2016/10401 Karar sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının “hüküm” başlıklı bölümünün 1. fıkrası hükümden çıkartılarak yerine “Davanın KABULÜ ile; 33.616,00TL"nin 24.12.2012 tarihinden, bakiye kısmın ise dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözlerinin yazılmasına, kararın değiştirilen bu şekliyle ONANMASINA, 4,60 TL karar düzeltme harcının taraflardan alınmasına, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.