11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4197 Karar No: 2018/6 Karar Tarihi: 08.01.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4197 Esas 2018/6 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme, sanığın araç muayenesinin sahte olduğunu tespit etmiştir. Sanık suçlamayı kabul etmeyerek, aracı aldığını ve daha sonra sattığını belirtmiştir ancak tanık beyanı gerçeği ortaya çıkarmıştır. Mahkeme, aldatma niteliği bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini belirtmiş ve belgenin incelenerek dosya içerisine konulması kararını almıştır. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden hüküm kurulduğu için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise TCK'nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2017/4197 E. , 2018/6 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Hakkındaki beraat hükmü temyiz edilmeyen diğer sanık ...’ın, 20.07.2010 tarihli araç satış sözleşmesi ile sanıktan aldığı ... plaka sayılı aracını, 22.10.2011 tarihinde TÜVTÜRK araç muayene istasyonuna götürdüğünde, aracın 26.10.2009 tarihinde yapılmış görünen muayenesinin sahte olduğunun anlaşıldığı, böylece sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın alınan savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, aracı 11.06.2010 tarihinde ...’den satın aldığını ve yaklaşık bir ay sonra ...’a sattığını, aracın muayenesine ilişkin herhangi bir işlem yaptırmadığını söylemesine rağmen, tanık ...’in, bu aracı sanığa 2007 yılının başlarında haricen sattığını ve teslim ettiğini fakat resmi satışın 11.06.2010 tarihinde gerçekleştiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; öncelikle belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğundan, suça konu belgenin incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma niteliğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması ve belgenin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, tanık ...’in yeniden beyanına başvurularak, aracı 2007 yılında sanığa teslim ettiğine ilişkin yazılı bir belge ya da tanık bulunup bulunmadığı sorularak, suça konu muayene işlemindeki imza ve rakamların sanığın ve tanık ...’in eli ürünü olup olmadığının belirlenmesi, dava konusu aracın 2007 yılından, 11.06.2010 tarihine kadar geçen sürede vergi borçlarının kim tarafından yatırıldığı ve bu araçla ilgili olarak sanık adına herhangi bir trafik ceza tutanağı düzenlenip düzenlenmediğinin de belirlenmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.