Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10081
Karar No: 2019/4397
Karar Tarihi: 14.06.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10081 Esas 2019/4397 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/10081 E.  ,  2019/4397 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... İlçesi Tavşantepe Mahallesi çalışma alanında bulunan 7110 ada 24 ve 7115 ada 9 parsel sayılı 14.965,05 ve 14.003,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak müşterek kök muris ... mirasçıları adına iştirak halinde tespit edilmişlerdir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların nizalı bölümlerinin tespite esas tapu kaydının kapsamında kalmayıp, babası muris ... tarafından imar-ihya edildiğini ileri sürerek, bu bölümlerin miras payları oranında adlarına tapuya tescili, ayrıca çekişmeli 7110 ada 24 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan su kaynağı ve tünelinin kendilerine ait olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Asli müdahil ..., aynı gerekçelerle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında "aleni yargılama ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı" da yer almaktadır. Anılan prensiplerin amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Anılan prensipler, mahkemelerce alınan kararların, kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş bulunan muhataplarına usulüne uygun biçimde bildirimini zorunlu kılmaktadır. Ne var ki, somut olayda, mahallinde yapılan ilk keşfin yeterli görülmemesi üzerine Mahkemece delillerin değerlendirilmesi amacıyla yeniden keşif yapılmasına karar verilmiştir. Ancak keşif için belirlenen saatte Mahkemenin duruşmaları bulunması sebebiyle kararlaştırılan saatle keşfe gidilememiş; ve asli müdahil vekili tarafından bu husus belirtilerek, sonraki saatlerde keşfin ileriki bir tarihe ertelenmesine yönelik olarak mazeret dilekçesi sunulmuştur. Hal böyle olmasına rağmen Mahkemece, asli müdahil vekilinin mazeretinin kabulü veya reddine ilişkin herhangi bir ara kurulmadan ve keşfin ne zaman yapılacağı hakkında davanın tüm taraflarına yöntemine uygun şekilde bir bildirim yapılmadan aynı gün öğleden sonra resen keşif yapılmıştır. Böylelikle keşfe, davacı ve asli müdahil taraf ile bunların tanıkları katılamamış, ayrıca daha önce kolluk tarafından bildirilen yerel bilirkişiler yerine keşif mahallinde hazır bulunanlar arasından re"sen seçilen kişiler yerel bilirkişi olarak dinlenilmiştir. Belirtilen durum karşısında davacı ve asli müdahil tarafın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği açıktır. Hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmek suretiyle ve usule aykırı şekilde yapılan keşfe dayanılarak hüküm tesis edilmesi başlı başına bir bozma nedenidir. Diğer taraftan, dava dilekçesinde yeralan su kaynağı ve tüneline ilişkin talep açıklattırılıp, bu talebin irtifak hakkına (kullanım hakkına) mı yoksa muhtesatın tespitine yönelik mi olduğu belirlenmeden karar verilmesi de isabetsizdir.
    O halde mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, davacı tarafa dava dilekçesinde yeralan su kaynağı ve tüneline ilişkin talebi de açıklattırılarak, bu talebin irtifak hakkına mı yoksa muhtesatın tespitine yönelik mi olduğu belirlenmeli, daha sonra da usulüne uygun şekilde mahallinde keşif yapılarak tarafların ileri sürdükleri delillere göre iddia ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekili ile asli müdahil vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,14.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi