13. Hukuk Dairesi 2016/10759 E. , 2020/48 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, müflis kooperatif ile davalı avukatlar arasındaki 05/07/2001 tarihli sözleşmede; sözleşmeli, sözleşmesiz elektrik yat bağlama vb. alacakların tahsili için takip veya dava açılması hususunda anlaşmaya varıldığını, bu kapsamda tüm belgelerin davalılara verildiğini, davalıların bir kısım borçlular hakkında icra takibi başlattıklarını, bunların bir kısmını tahsil ettiklerini, bir kaçı için ise itirazın iptali davası açtıklarını, diğer alacaklar için ise ya hiç icra takibi başlatılmadığını ya da borçlunun takipteki itirazına ilişkin her hangi bir işlem yapılmadığını, ilgilenilen dosyalarda da ihmalkar davranıldığını, 03/10/2003 tarihli belge ile davalılardan 3.319,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalıların bu tarihten sonra irtibatı kopardıklarını, masraflarının olamayacağını, kooperatifin zamanında alacaklılardan tahsilat yapılmaması sebebiyle ağır borç ve faizleri dolayısıyla 24/12/2004 tarihinde iflas ettiğini, davalıların borçlu olmasına rağmen haksız olarak kendilerine çıkartılan 1.haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, 23.000,00 TL vekalet ücreti alacakları olduğunu davaya konu edilen alacağın bundan düşülmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosya incelendiğinde icra dairesince davalılara 20/06/2005 tarihinde 1. haciz ihbarnamesi gönderildiği, davalıların 29/06/2005 tarihinde haciz ihbarnamesine itiraz ettikleri davacının iş bu dava ile davalıların itirazının iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra İflas Kanununun borçlunun 3.kişilerdeki alacak ve mallarının haczini düzenleyen 89.maddesine göre borçlunun bir kıymetli evraka bağlı olmayan yani hamiline ait olmayan veya ciro edilemeyen bir senede bağlı 3. kişilerdeki alacağı, alacaklının talebiyle haczedildikten sonra 1.haciz ihbarnamesi ile 3.kişiye takip borçlusunun kendisinden olan alacağına haciz konulduğu, bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceği, takip borçlusuna borcu olmadığı iddiasında ise bunu yedi gün içinde bildirmesi gerektiği aksi takdirde borcun zimmetinde sayılacağı bildirilir. Somut olayda olduğu gibi 3.kişinin 1.veya 2. haciz ihbarnamesine itiraz etmesi halinde bu itirazın gerçeğe aykırı olduğunu iddia eden alacaklının, icra mahkemesi nezdinde 3. kişiye karşı bir "ceza davası" açarak İİK m. 338"e göre cezalandırılmasını ve/veya yalan beyandan dolayı uğradığı zararın karşılığı olarak tazminata yani takip borçlusuna olan borcunu faiziyle birlikte icra dairesine ödemeye mahkum edilmesini istemesi gerekir. İcra mahkemesi, davanın tazminata ilişkin bölümünü genel hükümlere göre kesin hüküm oluşturacak şekilde karara bağlar. Öte yandan alacaklı dilerse genel mahkemede alacak davası açarak da haklılığını ispatlayabilir.
İtirazın iptali davası ise İİK m.67 hükmü ile düzenlenmiş olup, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itirazla duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan bir davadır.
Somut olayda davalılar, takip borçlusu olmayıp 3.kişi konumundadırlar. İİK 67.maddesine göre 3. kişi hakkında itirazın iptali davası açılamaz. İİK m.89/4 hükmünde haciz ihbarnamesine itiraz eden 3. kişi hakkında gidilebilecek yol düzenlenmiş olmasına rağmen mahkemece davanın hukuki niteliği üstünde durulmadan esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.