16. Hukuk Dairesi 2017/5046 E. , 2021/3253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 5, 6, 7 ve 104 ada 19 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlardan, 103 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar ..., ..., ... ve ... adlarına; 103 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ..., ... ve ... adlarına ve 104 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ise ..., ..., ... , ..., ..., ..., ... ve ... adlarına, tapu kaydı nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının taşınmazları kapsadığı ve davacının taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığı kabul edilmek suretiyle, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Davacı, taşınmazların öncesinin ... ’ya ait olduğunu ve mirasçılarından taşınmazı satın aldığını iddia ederek, taşınmazların adına tescilini talep etmiş, aşamalarda ... ’nın kendisinin dedesi olduğunu beyan etmiş ve 02.10.2001 tarihli duruşmada ise, annesi Katibe mirasçısı olarak hissesine düşen pay oranında taşınmazların adına tescilini talep etmiş olup, bu durum karşısında davacının talebi açıklığa kavuşturularak davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulamadığı gibi, davalıların dayandıkları tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilerek yöntemince uygulanmamış ve söz konusu tapu kayıtlarının hukuki kıymetini koruyup korumadıkları üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle,, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" kapsamında, davacıya her bir taşınmaza ilişkin olarak talebi ve dava sebepleri açıklattırılmalı ve böylelikle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı, bundan sonra davacı, tespite esas tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığını ve taşınmazların kendi zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek dava açtığından, tespite esas tapu kayıtlarının oluşumdan itibaren tüm tedavülleri varsa kroki ve haritaları ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından ayrı ayrı sorulup getirtilmeli; tapu kayıtlar ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak varsa revizyon gördükleri taşınmazlara ait kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları istenmeli; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında öncelikle, mahalli bilirkişilerin yardımı ve teknik bilirkişi eliyle tespite esas tapu kayıtları varsa krokileri/haritaları zemine uygulanarak kayıtların kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kayıtlarının krokisinin/haritasının bulunmaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek, söz konusu tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları ve hukuki kıymetlerini koruyup korumadıkları tespit edilmeli; tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsamadığının anlaşılması halinde yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri hangi hukuki nedene bağlı olarak ve ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınarak tespit tarihine kadar davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli; teknik bilirkişiden, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.