Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18569
Karar No: 2014/1129
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/18569 Esas 2014/1129 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/18569 E.  ,  2014/1129 K.
  • MEVSİMLİK İŞ SÖZLEŞMELERİ
  • ASKI DÖNEMİ
  • SÖZLEŞMENİN FESHİ
  • KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI
  • İŞ KANUNU (4857) Madde 11

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2.Davacı vekili, davacının pres ustası olarak 20.03.1994-28.10.2011 tarihleri arasında mevsimlik olarak çalıştığını, kış döneminde iş akdinin askıda olduğunu, ancak işverenin çalıştıracağı işçiye Ocak-Şubat aylarında avans verdiğini, avans verilmeyen işçinin işe çağrılmadığını, bunun işyeri uygulaması haline geldiğini, davacının avansı ve eksik ücretini konuşmak üzere bir kaç kez işverenle görüşmeye gittiğini, en son gittiği 14.02.2012"de avansı ve eksik ücretini istediğinde işverenin "artık seni çalıştırmayacağız, eksik ücretini de vermeyeceğiz, beğendiğin yere git,..." diyerek müvekkilini işten çıkardığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 14.02.2012 tarihinde işyerine gelip başka bir işyeri ile anlaştığı için işten ayrılmak istediğini bildirdiğini, ancak işten atılmış gibi tüm tazminatlarının kendisine ödenmesini talep ettiğini, şirket yetkililerinin işten çıkarılmadığını, işin mevsimlik olması nedeniyle işyerinin faaliyetine ara vermiş durumda .../..
olduğunu ve işyerinde faaliyete başlanacağında kendisinin işe davet edileceğini söylediklerini, işyerinde avans uygulaması olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davacının, davalı işverene ait kiremit fabrikasında 20/03/1994 tarihinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığı, davacı vekilince, davacı işçinin sezon dışında iş akdi askıda iken işverenden avans istemek için gittiğinde işten çıkartıldığını iddia ettiği, kural olarak işçilik alacaklarına ilişkin tazminat davalarında iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin ispat yükünün davalı işveren üzerinde olduğu, davalı vekilince; davacının başka bir iş yeri ile anlaşması üzerine işi bıraktığını iddia ettiği, davalı vekilinin dosyaya 24-25-26 Nisan 2012 tarihli devamsızlık tutanakları ve 10/04/2012 tarihli sezon açılışında gönderilen "işe davet telgrafını" delil olarak sunduğu, dinlenen davacı tanıklarının davacının işverenle 3 günlük yevmiyesinin eksik gösterilmesi nedeniyle tartıştığını ve bunun sonucu işten kovulduğunu beyan ettikleri, bu dava tarihinin 16/02/2012 tarihi olup, dava dilekçesinin davalı şirkete 02/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve bu nedenle işveren tarafından gönderilen işe davet ve devamsızlık tutanaklarının dava dilekçesinin tebliğinden sonra düzenlendiği, 1994 yılından 2011 yılına kadar bütün sezonlarda düzenli olarak iş yerinde çalışan bir işçinin sebepsiz ve kıdem tazminatına engel olacak şekilde işi bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle haklı fesih ispatlanamadığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık feshin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilir.
Mevsimlik iş sözleşmeleri 4857 sayılı İş Kanunu"nun 11 inci maddesindeki hükümlere uygun olarak, belirli süreli olarak yapılabileceği gibi belirsiz süreli olarak da kurulabilir. Tek bir mevsim için yapılmış belirli süreli iş sözleşmesi, mevsimin bitimi ile kendiliğinden sona erer ve bu durumda işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz.
Buna karşılık, işçi ile işveren arasında mevsimlik bir işte belirli süreli iş sözleşmesi yapılmış ve izleyen yıllarda da zincirleme mevsimlik iş sözleşmeleriyle çalışılmışsa, değinilen maddenin son fıkrası uyarınca iş sözleşmesi belirsiz süreli nitelik kazanacaktır.
Mevsimlik iş sözleşmeleri, tarafların karşılıklı anlaşmasıyla belirli süreli yapılmışsa sürenin sona ermesi, işçinin ölümü ya da süresinin sona ermesinden önce fesih ihbarıyla iş sözleşmesi sona erer. Belirsiz süreli sözleşme ile işe alınan ve mevsimin sona ermesi nedeniyle işyerinden ayrılan bu işçilerin iş sözleşmeleri kendiliğinden sona ermez, fakat ertesi yılın iş sezonunun başına kadar askıda kalır. Mevsim bitimi ile askıya alınan iş sözleşmesi, tarafların fesih iradesi yok ise feshedilmiş olmaz. Ertesi yıl mevsim başında işe alınmayan işçinin iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş sayılır. Fakat davet edildiği halde işbaşı yapmayan işçinin iş sözleşmesi devamsızlık nedeniyle işveren tarafından haklı nedenle feshedilmiş veya işçi tarafından bozulmuş sayılır.
Mevsime tabi olarak yapılan işlerde, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçi, hizmet edimini ancak iş mevsiminde ifa etmekle yükümlüdür. Mevsimlik çalışmanın sona ermesi nedeniyle işyerinden ayrılmak zorunda kalan, fakat iş sözleşmesi bozulmamış olan işçi, ertesi mevsim başına kadar işverene hizmet etmek, işveren de ona ücret ödemek zorunda değildir. Bir başka anlatımla, işçi ve işverenin iş sözleşmesinden doğan temel borçları bir sonraki mevsim başına kadar askıya alınmaktadır. Askı döneminde, işçinin iş görme, işverenin ise ücret ödeme borcu ortadan kalkmakta, ancak işçinin sadakat ve kısmen işyerindeki kurallara uyma borcu, buna karşın işverenin de gözetme ve eşit işlem borçları devam etmektedir. İşçi mevsim başında işbaşı yapınca, tarafların askıda olan temel borçları yeniden aktif hale gelir. Mevsim sona ermiş olmasına rağmen, iş sözleşmesi bozulmamış olduğu için yeni mevsim başında tarafların tekrar sözleşme yapmalarına gerek kalmaksızın işçinin iş görme edimini ifa, işverenin de işçisine iş verme ve ücret ödeme borçları yeniden yürürlük kazanacaktır.
Somut olayda davacı askı dönemi içerisinde avans verilmemesi nedeniyle 14.02.2012 tarihinde işverenle tartıştığını ve haksız olarak sözleşmesinin feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı ise askı döneminde davacının görüşmeye gelerek tazminatlarını alıp başka bir yerde çalışmak istediğini, işten çıkarılmadığını, sezon başlangıcında Nisan ayında başlaması için davet gönderdiklerini savunmuştur.
Yukarıda ilke kısmında açıklandığı üzere askı dönemi içerisinde tarafların sözleşmeden kaynaklı borçları sona erer. Davalı işverenin ne ücret ne de avans ödemesi yükümlülüğü yoktur. Askı döneminde avans verilmesinin işyeri uygulaması niteliğinde olduğu ispatlanamadığı gibi mevsimlik işin özelliği bu uygulamayla bağdaşır nitelikte de değildir. Davacı tanıklarının sözleşmenin işveren tarafından feshedildiğini ispata yeterli görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Sezon başlangıcını beklemeden askı dönemi içerisinde dava açmakla işçi sözleşmeyi haksız feshettiğinden kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 28/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi