16. Hukuk Dairesi 2016/10075 E. , 2019/4394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi Atabindi Köyü çalışma alanında bulunan 87, 354 ve 373 parsel sayılı 8.600.00, 106.000,00 ve 357.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan; 87 parsel sayılı taşınmaz, tapu ve vergi kaydına dayanılarak ...oğlu... mirasçıları adına; 354 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak ... ve ... adına; 373 parsel sayılı taşınmaz ise zilyetliğe dayanılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Kadastro komisyonuna yaptıkları itirazları reddedilen davacılardan Hazine, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek çekişmeli 354 parsel sayılı taşınmaz hakkında; davacı ... ise tapu kaydı ve vergi kaydına dayanarak çekişmeli 87 ve 373 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece çekişmeli 354 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usule ilişkin bozma ilamına uyularak ve dosyaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda dava konusu 87 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddi ile tespit gibi tapuya tesciline, dava konusu 354 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 75.378,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... ve ... adına, (B) harfi ile gösterilen 30.622,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline; dava konusu 373 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 219.383,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... ve ... adına, (B) harfi ile gösterilen 137.561,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı/davalı Hazine temsilcisi ile davacı/davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 87 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı tarafın tutunduğu tespite esas tapu ve vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında ...oğlu... mirasçıları adına tespit edilmiş olup, adı geçenin tüm mirasçılarını gösterir veraset ilamı dosya arasına sunulmuştur. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazdaki belli bir paya yönelik olarak değil taşınmazın tamamının adına tescili istemiyle dava açtığına göre, davanın tüm tespit maliklerine yöneltilmesi ve tespit maliklerinin tamamının davada taraf olarak yeralmalarının sağlanması gerekir. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan işin esası hakkında karar verilemez. Hal böyle olunca Mahkemece, davalı ... dışındaki diğer mirasçılar yöntemince davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına;
2- Dava konusu 354 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davalı tarafın tutunduğu tespite esas tapu kaydının kapsamında kaldığı ve davalı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği, (B) harfi ile gösterilen bölümün ise tapu kaydının kapsamı dışında kalıp, ham toprak vasfında olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, Mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma ve bozma ilamında işaret edilen hususları eksiksiz olarak yerine getirme yükümlülüğü doğar. Hükmüne uyulan bozma ilamında, Tapulama Mahkemesinin geri çevirme kararından sonra alınan 11.02.1993 tarih ve 212 sayılı kadastro komisyonu kararında, çekişmeli taşınmazla ilgili yeni tutanak düzenlendiği ve ilana çıkartıldığı belirtilmesine rağmen, bu tutanağın dosya içerisinde bulunmaması nedeniyle, varsa tutanak aslının dosya arasına konulması, tutanak düzenlenmemiş ise tutanak düzenlenmesi için dosyanın Kadastro Müdürlüğü’ne geri gönderilmesine karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Ne var ki, bozma kararına uyulmasından sonra Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile yapılan yazışmalardan, çekişmeli taşınmazla ilgili olarak komisyon kararında belirtildiği şekilde yeni bir tutanak düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenmeden Kadastro Mahkemesince işin esasına girilerek inceleme yapılması mümkün değildir. Hal böyle olunca Mahkemece, yeni tutanak düzenlenmesi için dosyanın Kadastro Müdürlüğü’ne geri çevrilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisi ile davalı ...’in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına,
3- Dava konusu 373 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı tarafın dayandığı vergi kaydının kapsamında kaldığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği, (B) harfi ile gösterilen bölümün ise vergi kaydının kapsamı dışında kalıp, ham toprak vasfı taşıdığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazla ilgili ilk kadastro tutanağı 09.06.1961 tarihinde düzenlenmiş olup, Tapulama Mahkemesinin 20.06.1978 tarih ve 1971/555 Esas, 1978/403 Karar sayılı kararıyla, kadastro tutanağının yöntemine uygun şekilde tutulmadığı ve kadastro ekibindeki bilirkişi sayısının kanunda belirlenenden az olduğu gerekçesiyle dosyanın kül halinde Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Her ne kadar davacı ... tarafından sunulan dava dilekçesinde, Kadastro Müdürlüğü’nce yeni tutanak düzenlendiği ve itirazen verilen komisyon kararına karşı da iş bu davanın açıldığı belirtilmiş ise de, yargılama sürecinde yapılan yazışmalardan çekişmeli taşınmazla ilgili olarak Tapulama Mahkemesi’nin geri çevirme kararından sonra yeni bir tutanak düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Birleşen 354 parsel sayılı taşınmazla ilgili davada verilen bozma kararında da, Tapulama Mahkemesince verilen geri çevirme kararından sonra yeni tutanak düzenlenmemiş ise dosyanın tutanak düzenlenmesi için kül halinde Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hal böyle olunca Mahkemece, dosyanın yeni tutanak düzenlenmesi için Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... ile davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."e iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.