Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/8479 Esas 2020/7285 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8479
Karar No: 2020/7285
Karar Tarihi: 21.12.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/8479 Esas 2020/7285 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralamadan dolayı mahkum edilmiştir. Sanığın sevk ettiği otobüs, trafik ışık kontrollü bir kavşağa gelirken kırmızı ışıkta durmamış ve yeşil ışıkta geçen bir araçla çarpışmıştır. Olayda iki kişi ağır yaralanmıştır. Temyiz edenler, sanığın cezasının üst sınırda olması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemenin verdiği hüküm ise, eksik cezaya hükmedilmiştir. TCK'nın 89/4, 22/3, 51, 51/7-8 maddeleri uyarınca taksirle yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53/6 maddesi gereğince, sürücü belgesinin geri alınması ve süresinin hakimin takdir yetkisi kapsamında olması gerektiği belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2019/8479 E.  ,  2020/7285 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 51, 51/7-8. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    Temyiz Edenler: Sanık müdafii, katılanlar vekili


    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanlar vekilinin yüzüne karşı verilen kararı, UYAP’tan 07.04.2016 havale tarihli dilekçesi ile süresinde temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, tebliğnamede bu hususta ret içeren görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
    TCK"nın 53/6. maddesinde "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir." açık hükmü karşısında sürücü belgesinin geri alınması ve süresinin hakimin takdir yetkisi kapsamında olması gözetilerek, tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemnin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre,
    Dosya içeriğine göre; olay günü saat 19:42 sıralarında sanık ...’ün sevk ve idaresindeki otobüsü ile Denizli istikametinden Aydın istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli trafik ışık kontrollü kavşağa geldiğinde kendisine hitap eden kırmızı ışığa rağmen mevcut hızıyla kavşağa girdiği sırada; sağ tarafından yeşil ışık yanması ile birlikte harekete geçen katılan ...’nin sevk ve idaresindeki otomobille çarpışması sonucunda; katılanlardan ...’nin hayati tehlike geçirecek, vücudunda 5. derecede kemik kırığı, yüzde sabit iz oluşacak ve iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa neden olacak; diğer katılan ...’ın da duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak, vücudunda 4. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda; sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile meskun mahaldeki yolda seyir halindeyken olay mahalli trafik ışık kontrollü kavşağa geldiğinde kendi istikameti için kırmızıya dönüşmüş bulunan ışığa istinaden durması gerektiği hususuna riayet etmediği, mevcut hızıyla seyrini sürdürüp kırmızı ışıkta kavşağa girdiği sırada da, istikametine göre sağ tarafında bulunan yoldan yeşil ışıkta geçerek kavşağa giren otomobile çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede tamamen kusurlu olduğu olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek üst hadde yakın ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.