Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9089 Esas 2019/17669 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9089
Karar No: 2019/17669
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9089 Esas 2019/17669 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Sanık suçu inkar etmiş, müşteki ise kendisine eliyle vurduğunu belirterek şikayetçi olmuştur. Ancak müşteki hakkında düzenlenen adli raporda darp cebir izinin bulunmadığı bildirilmiştir. Tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle mahkeme kararı bozulmuştur. Ayrıca, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçlar hakkında kesinleşen kararının varlığı araştırılmalıdır. Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak ise 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 179/2. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2019/9089 E.  ,  2019/17669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü
    1) Sanığın aşamalarda yüklenen suçu inkar ettiği, müştekinin soruşturmada, sanığın kendisine eliyle vurduğunu belirterek şikayetçi olduğu, müştekinin annesi olan tanık ..."nin soruşturma ve mahkeme huzurundaki beyanında, sanığın müştekiyi darp etmediğini belirttiği, soruşturmada dinlenen tanıklar ... ve ..."nın, sanığın müştekiye eliyle vurduğunu ifade ederek müştekinin beyanını doğruladıkları anlaşılmakta ise de, müşteki hakkında suç tarihinde düzenlenen adli raporda darp cebir izinin bulunmadığının bildirilmiş olması karşısında, tanıkların beyanları arasında bulunan çelişki yöntemince giderilerek hangi beyana ne suretle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması,
    2) Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu Kızılcahamam Sulh Ceza Mahkemesinin 13.03.2012 tarih 2011/328 Esas - 2012/75 Karar sayılı ilamında uygulanan 5237 sayılı TCK"nin 179/2. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hapisten çevrili adli para cezasına hükmedilmesine rağmen kesin nitelikte olduğundan bahisle temyiz edilmeden kesinleştirildiği anlaşılmakla, ihbara konu kararın usulüne uygun bir şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, usulünce kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.