11. Hukuk Dairesi 2019/262 E. , 2019/7504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/10/2017 tarih ve 2016/55 E- 2017/404 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 04/10/2018 tarih ve 2018/295 E- 2018/1013 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2005 yılından bu yana sanal ticaret alanında yaygın olarak faaliyet gösterdiğini, 2011/109132 ve 2012/21723 sayılı "Ereyon" markaları ile sektörel tanınmışlığa ulaştığını, "ereyon.com.tr" unvanlı e-ticaret sitesinin hali hazırda 500.000 kayıtlı üyesi olduğunu, cirosunun da çok yüksek bulunduğunu, 2012 yılında e-ticaret sıralamasında müvekkili şirketin 1. seçildiğini ve Avrupa"nın ilk 400 firması arasında yer aldığını, belirtildiği üzere "Ereyon" markasının 2005 yılından beri müvekkili tarafından fiilen kullanıldığını, müvekkili şirketin TPMK"ye 2006 ve 2007 yıllarında da 2006/17942, 2007/70339 sayı ile başvuruda bulunduğunu, müvekkil şirketin dava konusu 2011/21723 sayılı "ereyon.com.tr" esas unsurlu marka başvurusuna davalı şahıs tarafından 2010/42975 sayılı "evreyon" markasına dayanılarak yapılan itirazın davalı Kurum tarafından kabul edildiğini ve başvurunun kısmen reddine karar verildiğini, oysa markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olmadığı gibi açıklandığı biçimde müvekkilinin "ereyon" ibaresi üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürerek, YİDK"in 2015-M-11422 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları ve münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesinin gerektiği, davacının "şekil+ereyon com tr "ekonomik reyonlar"" ibareli başvurusu ile redde mesnet "evreyon" ibareli marka arasında başvurunun kısmen reddedilen kısımları yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu ancak davacının "ereyon.com.tr" alan adını 16/09/2005 tarihinde oluşturduğu ve o tarihten beri aktif olarak satış hizmetleri verdiği, bu açıdan "ereyon" ibaresini 2005 yılından beri 35. sınıftaki satış hizmetleri için kullanmakta olduğu, önceye dayalı kullanım hakkını kanıtladığı ve kazanılmış hak koşullarını sağladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2015-M-11422 sayılı YİDK kararının 35. sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)" hizmetleri yönünden iptaline, sair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, dolayısıyla iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.