11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2053 Karar No: 2019/10211 Karar Tarihi: 26.12.2019
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2053 Esas 2019/10211 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum edildi. Ancak, 2006 yılında düzenlediği sahte fatura suçunun zamanaşımı nedeniyle hükmün bozulmasına ve 2007 yılında düzenlediği sahte fatura suçunun da eksik araştırma sonucu mahkumiyetinin bozulmasına karar verildi. Hüküm, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozuldu. Kanun maddeleri: 213 sayılı VUK'nin 359/b-1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4, 43. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2019/2053 E. , 2019/10211 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Sanık hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesi: Sanığa yüklenen "2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK"nin 359/b-1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının en aleyhe kabûlle 31.12.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 2) Sanık hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sahte belge düzenleme suçunun en aleyhe kabulle 31 Aralık 2007 tarihine kadar düzenlenmiş olabileceği kabul edilerek sanık müdafinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde: a- Sanık hakkında 2007 takvim yılında hiçbir hizmet ve mal karşılığı olmaksızın sahte fatura düzenlediği iddiası ile açılan kamu davasında, sanığın şirketi 2007 yılında tasfiye ettiğini, faturaların sahte olmadığını savunması karşısında; suç tarihinin ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle temin edilmesi; faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyene ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen ve kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi, b- Kabule göre de; aa) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, birden fazla fatura düzenlenip düzenlenmediği araştırılmadan koşulları oluşmadığı şeklindeki yetersiz gerekçe ile sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanmaması, bb) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.