Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5019 Esas 2019/10207 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5019
Karar No: 2019/10207
Karar Tarihi: 26.12.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5019 Esas 2019/10207 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçu işlediğine karar vermiş ve sanığı mahkum etmiştir. Karar, daha önce alınan bir kararla kesinleştirilmiştir. Ancak, sanığın cezasıyla ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin bir bendi yanlış uygulanmıştır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Bununla birlikte, sanığın yargılama sürecinde haklarına uygun davranılmış, kanıtlar doğru değerlendirilmiş ve kurulan hükümde herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyiz nedenleri geçersiz sayılmış ve karar onanmıştır.
5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, hak yoksunluğu cezasının infazı, muhalefetin kaldırılması ve süreli müsadere ilişkin düzenlemeleri içerir. Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi, hapis cezasının infazı esnasında hak yoksunluğu uygulanması gereken halleri belirler.

11. Ceza Dairesi 2019/5019 E. , 2019/10207 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Tekerrüre esas alınan Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.02.2008 tarih ve 2007/166 esas, 2008/18 karar sayılı dosyasının, bilahare Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/162 esas ve 2008/60 karar sayılı olacak şekilde kesinleştirilmesi hususu ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu dışında kalan kişiler için hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmeleri mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.