22. Hukuk Dairesi 2017/23402 E. , 2019/19720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin inşaat ustası olarak davalı asıl işveren ... A.Ş.’ye ait işyerinde, diğer davalı alt işveren ... işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Kardemir A.Ş. vekili, davacının anahtar teslimi iş sözleşmesine istinaden işi üstlenen diğer davalı şirketin işçisi olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davacının işi kendisinin terkedip gittiğini, alacak taleplerinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı, ... vekili ile... San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin kim tarafından fehedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı, iş yerine geldiğinde asıl işveren yetkililerinin kendisini işe almadığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğini beyan etmiş, davalı, davacı işçinin işi bırakıp gittiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının devamsızlık yaptığı, tanık ifadesinde davacının işi bıraktığı gün giriş kartını kırarak çıkıp gittiğine dair beyanda bulunduğu, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle sona erdiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Davacının 13.11.2014-15.11.2014 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı ve devamsızlık tutanaklarının dosyaya sunulduğu görülmüştür. Devamsızlık tutanakları altında imzası bulunan şanyiye şefi ..."un duruşmaya çağrılarak dinlenmediği ve tutanak içeriklerinin doğrulanmadığı, diğer tanıkların ise feshe ilşkin tam olarak bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmıştır. Davalı tarafça, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığından kıdem ve ihbar tazminatının kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davalı ... San. ve Tic. A.Ş temyizi yönünden;
3-Taraflar arasında, davalı ... San. ve Tic. A.Ş.’nin dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır.
Mahkemece, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle, davalı ... San. ve Tic. A.Ş.’nin 4857 sayılı Kanun’un 2/6. maddesi kapsamında asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalılar arasında 24.03.2014 tarihinde imzalanan “... ve ... Haddehanesi İle Ek Tesisleri İnşaat İşleri Yaptırılması” başlıklı sözleşme dosyaya sunulmuştur. Bu sözleşmede, işin konusu, “Fabrika sahasında muhtelif inşaat işleri ( betonarme temeller, her türlü bina işleri bunker çukuru, malzeme silosu, saha ve yol beton imalatları” şeklinde özetlenmiştir. Yine sözleşmenin ilgili maddelerinde, hak ediş usulü ile çalışılacağı, müteahhitten kesin teminat alınacağı ve işin süresinin 1 yıl olduğuna ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.
Somut olayda, sözleşme kapsamı ve yapılan iş itibariyle, davalılar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İşin belirlenen süre içerisinde tamamlanıp teslimi ile sona ermesinin kararlaştırılması ve sözleşme konusu işte davalı ... San. ve Tic. A.Ş.’nin işçisinin çalıştığının iddia ve ispat edilmemesi de gözetildiğinde, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. İş sahibine tanınan denetim ve kontrol yetkisi kapsamında, sözleşme konusu işin, sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığının davalı ... San. ve Tic. A.Ş.’nin işçileri tarafından kontrol edilmesi ile işte kullanılacak malzemelerin ve bir kısım araçların iş sahibi tarafından temin edilmesine yönelik sözleşme hükümlerinin varlığı, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu göstermez.
Anılan sebeplerle, davalı ... San. ve Tic. A.Ş.’nin taraf sıfatı bulunmadığı gözetilerek yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, eksik incelemeye dayalı ve aksi yönde verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.