Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19288
Karar No: 2014/1111
Karar Tarihi: 27.01.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/19288 Esas 2014/1111 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/19288 E.  ,  2014/1111 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Düzce İş Mahkemesi
    Tarihi : 02/04/2013
    Numarası : 2012/92-2013/245

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı işyerinde, tahminen 5 yıl önce işe başladığını ve sürekli olarak çalıştığını, geçen yılın Nisan ayının 10"unda hastalandığını, doktora gittiğini,boynunda fıtık oluştuğunu öğrendiğini,bu nedenle de işine son verilmesini işverene söylediğini,davalı işverenin kendi isteğiyle işten ayrıldığına ilişkin yazı alarak işine son verdiğini,kıdem tazminatının ödenmediğini,fazla mesai ücretlerinin de aynı yevmiye üzerinden elden ödenmek suretiyle eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının, 10.07.2006 tarihinde işe başladığını, 12.05.2011 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının imzasına haiz istifa dilekçesi ile sağlık sorunlarını öne sürerek işten ayrıldığını,davacının sağlık sorunları nedeniyle yalnızca ayakta istirahat için kısa bir dönem izin kullandığını,bu durumun anlayışla karşılandığını, sonrasında raporda imzası bulunan doktor tarafından 26.04.2011 tarihinde çalışabileceğinin belirtildiğini,davacının çalışmasını engelleyecek bir hastalığının olmadığını, hastalığının varlığı ile ilgili ve bu hastalığın çalışması ile bağlantılı olduğunu belgeleyecek hiçbir raporun bulunmadığını ,davacının böyle bir sebebi varsa, bunun tam teşekküllü bir hastaneden rapor alması ve bunu davalıya sunması gerektiğini, davacının çalışabileceği tarih olan 26.04.2011 tarihinden hemen sonra 28.04.2011 tarihli kendi el yazısı ve imzasını taşıyan istifa dilekçesi ile 12.05.2011 tarihinde işyerinden ayrılacağını beyan ettiğini, davacının ihbar önelini gözeterek ve davalı işverene ihbar tazminatı hakkının doğmaması için işten ayrılacağını beyan ederek dilekçesini kendi el yazısıyla yazıp imzaladığını, bu yazının matbu olmadığını, bu nedenle de davacının iddiasının kabul edilemez ve kötü niyetli olduğunu, davalının davacının işine son vermediğini,işin aslının davacının işten ayrılmak istemesi olduğunu,kıdem tazminatı hakkı kazanmak için meşrulaştırma çabasında olduğunu,işten ayrılış tarihinden bir yıl sonra davayı açmasının kötü niyetin göstergesi olduğunu ve fazla mesai ücretinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davacıya yaşadığı sağlık problemleri neticesinde işyeri yetkilileri tarafından problemler çıkarıldığı,rahatsızlığı sebebiyle raporlu olduğu günlerin bulunması ve çalışma durumu bakımından sıkıntı yaşaması neticesi kendisine olumsuz tavır takınılarak gerçek iradesini yansıtmayan istifa dilekçesini ibraz etmesinin sağlandığı ve davalı işverenin haklı nedenle fesih durumunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu, 24/1-a fıkrasında "iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin Sağlığı ve yaşayışı için tehlikeli olursa" düzenlemesi ile işçiye derhal fesih hakkı tanımaktadır.
    Somut olayda davacı 28.04.2011 tarihli el yazılı dilekçesi ile sağlık sorunlarından dolayı işten ayrılmak istediğini beyan etmiştir.
    Yapılacak iş, İş Kanunu 24/1-a "daki koşulların davacı işçi yönünden oluşup oluşmadığı,işçinin yaptığı işin sağlığını doğrudan etkileyip etkilemediği, buna göre iş sözleşmesini sona erdirmesinde zorunluluk bulunup bulunmadığı yönünden sağlık kurulu raporu alınarak çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
    Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir.
    3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda ,hükme esas alınan bilirkişi raporunda sunulan puantaj kayıtlarına göre davacının fazla çalışma süresi belirlenmiş , ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunan 2006 yılı Aralık ayı dışlanarak davacı tarafça ödendiği beyan edilen saat ücreti mahsup edilmek suretiyle davaya konu fazla mesai alacağı hesaplanmıştır.
    Davalı tarafça sunulan imzasız ücret bordolarında 2010 yılı Ağustos ayında davacı lehine fazla çalışma ücret alacağının zamlı ücret üzerinden tahakkuk ettirilerek banka hesabına yatırıldığı görülmüştür.
    Yapılacak iş, 2010 yılı Ağustos ayı dışlanmak suretiyle davaya konu fazla çalışma alacağını hesaplattırmak ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi