Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2869
Karar No: 2020/864

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2869 Esas 2020/864 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2869 E.  ,  2020/864 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/11/2017 tarih ve 2015/224 E- 2017/1304 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/03/2019 tarih ve 2018/320 E- 2019/447 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacıların dedesi davalıların babası muris... "ın 07/06/2007 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak 2008 yılında vefat eden eşi ... ile çocukları ..., ...ve ... ile davacıların babası ...’ın kaldığını, ancak vasiyetname ile babaları ...’ın mirastan yoksun bırakıldığını, ... "ın bu vasiyetnamenin iptali davası açtığını, bu davanın reddedilerek kesinleştiğini, bunun üzerine ıskat nedeniyle yasal mirasçı olduklarını, veraset belgesi aldıklarını, muris... ..."ın aile şirketi olarak kurduğu ... Lastikçilik Sanayi ve Tic A.Ş."nin en büyük hissedarları olduğunu, ..."ın baskıları ile muris... ..."ın kendi hisselerini Kamile’den olma çocuklarının üzerine muvazaalı olarak devrettiğini, bu işlemin ...’ın miras haklarının kaybolmasına neden olduğunu, diğer mirasçılar yararına muvazaalı işlemlerde bulunduğunu, bu devir işlemlerinin eski TTK"nın 520. maddesine uygun olarak devredilip devredilmediğini, pay defterleriyle ilgili olarak defterleri inceleme imkanları olmadığından tespit edemediklerini, bu yönden de inceleme ve araştırma yapılmasını beyan ederek muris... ..."ın davalılara muvazaalı olarak devrettiği hisse senetleri ile ilgili devir işlemlerinin iptaline, bu hisse senetlerinin veraset ilamına göre payları oranında hissedarlar adına tesciline, pay defterine kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ...ve ... vekili, tenkis veya muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı açılması gereken davada tenkis talebinin zamanaşımına uğradığını, muris muvazaası Yargıtay içtihadı birleştirme kararında belirtildiği gibi "münhasıran taşınmazlara ilişkin" bulunduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... Lastikçilik San. ve Tic. A.Ş. ile ... vekili, davacıların dayandıkları veraset ilamının hatalı olduğunu, davacıların babaları..."ın şirketin sermaye artışı kararlarında olumlu oy kullandığını, bu işlemlerden 30 yıl sonra oğullarının talepte bulunmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalı ..."ın 1985 yılında davalı şirketteki hisselerini devretmek suretiyle şirketten ayrıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İhbar olunan Tekno Kauçuk Sanayi A.Ş. vekili, davalı şirketin, ihbar olunan ..."nin hakim hissedarı olmakla birlikte ihbar olunan şirketin ayrı bir tüzel kişiliği, iştigal konusu ve faaliyetlerinin mevcut olup, davalı şirketin sorunları ile doğrudan bir ilgisi bulunmadığını, ihbar olunan şirketin dava ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin 1964 yılında kurulduğunu muris ile davacıların babası ...’ın da şirkete ortak olduğunu, 1972 ve 1983 yılında yapılan sermaye artışlarına davacıların babası ...’ın da katıldığını, ...’ın sermaye arttırım kararlarının iptali için dava açmadığını, dolayısıyle bu işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürülemeyeceğini, ...’ın sermaye artışları sonunda sahip olduğu 1600 hisseyi 1984 yılında babası muris...’ye devrettiğini, muris...’nün de 1985 yılında sahip olduğu 3.800 adet hissenin 1.200 adedinin davacıların ıskat edilen babası ..."a, kalan hisselerini diğer çoçuklarına satmak suretiyle şirket ortaklığından ayrıldığını, bu tarihten sonra şirkette ortaklığının bulunmadığını, davacıların ıskat edilen murisi..."dan mal kaçırmanın tam tersine..."a yasal miras hakkı olandan daha fazla bir hisse satıldığı, 1985 yılındaki satış kök murisin hisselerini satış işlemlerinin gerçekte satış değil, bağış olduğu varsayılsa dahi, burada davacıların hakkını engelleyecek ya da mirastan daha az pay almasını sağlayacak bir işlemin bulunmadığı, bu itibarla bu satış yönünden davacıların muvazaa iddiasının yerinde olmadığı kanaatine ulaşıldığı, 1985 yılından sonraki pay değişikliklerinin tamamen şirketin işleyişi ile alakalı olan sermaye arttırımları ve sermaye arttırımına katılmalar ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle subut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, yapılan istinaf incelemesinde; 1985 yılından önceki hisselerdeki nominal ve oransal artış ve azalışların sermaye artırımlarından kaynaklandığı, davacıların babası ...’ın sermaye artırımlarına bir itirazının bulunmadığı, bu hususta iptal davası açtığının iddia ve ispat edilmediği dolayısıyla bu sermaye artışlarının muvazalı devir olarak irdelenemeyeceği, davacıların kök murisinin 1985 yılında davaya konu şirkette olan 3.800 adet hissenin 1.200 adedinin davacıların ıskat edilen babaları..."a, kalanı ise diğer çoçuklarına satmak suretiyle ortaklıktan ayrıldığı, kök murisin sahip olduğu hissenin en büyük kısmını oluşturan 1.200 adedini davacıların babaları..."a satış yaptığı payın mirasçılık belgelerine göre davacıların babalarına düşen orandan daha fazla olduğu, murisin davalı şirketteki tüm hissesini eşi Kamile"nin hisseleriyle beraber sağlığında tüm mirasçılarına satış yapmak suretiyle paylaştırdığı, dolayısıyla miras bırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yaptığından, şirket hisselerinin satışına münhasır olarak mal kaçırmak kastından söz edilemeyeceği ve bu nedenle 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı (Yargıtay 11. HD’nin 17.10.2014 tarih 2013/11910 E, 2014/15921 K, Yargıtay 1. HD 17.09.2014 tarih 2014/3223 E, 2014/14325 K. sayılı ilamı), söz konusu satış işleminin bir an için gerçekte satış değil, bağış olduğu kabul edilse dahi, burada davacıların hakkını engelleyecek ya da mirastan daha az pay almasını sağlayacak bir işlemin bulunmadığı, bu itibarla bu satış yönünden davacıların muvazaa iddiasının yerinde olmadığı, eTTK"nın 520. maddesi limited şirketlerde hisse devrine ilişkin getirilmiş bir şekil şartı olup, anonim şirketlerin hisse devirlerinde bu maddenin uygulanma kabiliyetini bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 03/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi