21. Hukuk Dairesi 2016/20086 E. , 2017/3348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı kurumun 11/03/2013 gün ve 1532483 sayılı işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacı şirketin zamanaşımı hukuksal nedenine dayalı olarak davalı Kurum tarafından işe giriş bildirgeleri ve ek aylık prim hizmet belgelerinin düzenlenmesinin istenilemeyeceğinden Kurum komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, Kurum"un 22.10.2012 tarih ve 107 sayılı araştırma raporu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Kurum"a iletilen belge ve Kurum kayıtlarına istinaden davacı şirkette hizmetlerinin bulunduğu tespit edilen tabloda belirtilen kişilerin Bağ-Kur sigortalısı olmaması halinde sigortalı işe giriş bildirgesi (SİGB) ve ek aylık prim ve hizmet belgesinin (APHB) davacı işverenden istenmesi, işverence düzenlenmediği takdirde re"sen düzenlenmesi ve idari para cezası tahakkuk ettirilmesi gerektiğinin belirtildiği, söz konusu tabloda dava dışı 27 kişinin davacı şirket nezdinde 2002-2006 yılı dönemleri içerisinde ( 06.06.2002-16.03.2006 tarihleri arası) fiilen çalıştığının tespit edildiği, Kurum"un 23/11/2012 tarihli yazısı ile SİGB ve Ek APHB nin Kurum"a sunulmasının davacı şirketten istenildiği, davacı şirket tarafından bu işleme karşı süresinde Komisyon"a itirazda bulunulduğu, Komisyon"un 11.03.2013 tarih ve 2013/74 sayılı kararı ile davacı şirketin yapmış olduğu bu itirazın reddedildiği, Komisyon kararının davacı şirkete 25.03.2013 tarihinde tebliğ edilmekle eldeki davanın süresinde açıldığı, yine davaya konu olan 11.03.2013 tarihli ve 1532483 sayılı yazı ile idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, bozma ilamı sonrası davacı şirket vekili tarafından sunulan dilekçe ile halihazırda davacı şirket hakkında herhangi bir idari para cezası veya prim borcunun tahakkuk ettirilmediği, Kurum komisyon kararının iptaline yönelik eldeki davanın açıldığının belirtildiği, Mahkemece kurulan ilk hükümdeki gibi idari para cezaları için geçerli olan zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı yasanın 79.maddesinin 7. ve 8.fıkralarında “Değişik fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./37. md.) Fiilen veya iş yeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca resen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir.
İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz.” denilmektedir.
5510 sayılı Yasa"nın 86/7. maddesinde de; “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır. ” denilmektedir.
Somut olayda; ek aylık prim hizmet belgelerinin ve işe giriş bildirgelerinin Kurum"a süresinde ibraz edilmemesinden dolayı, ileride Kurumca yapılacak re"sen tahakkuk sonucu doğacak prim borçları ile faiz ve tüm fer"ilerinin zamanaşımı hukuksal nedenine dayalı olarak iptali isteminin davanın konusunu oluşturduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca söz konusu prim borçları ve idari para cezaları; halihazırda tahakkuk ettirilmemekle davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığından Mahkemece henüz tebliğ edilmemekle tahakkuk etmeyen idari para cezaları için öngörülen zamanaşımı sürelerine ilişkin ilkeler çerçevesinde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.