Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/14044 Esas 2017/7696 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14044
Karar No: 2017/7696
Karar Tarihi: 21.06.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/14044 Esas 2017/7696 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/14044 E.  ,  2017/7696 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 2011 yılında davalı ile aralarında kalorifer yakıtı alımına dair sözleşme imzalandığını, davalıya yakıt alımından kaynaklı bir kısım borçlarını fatura karşılığı ödediklerini, bakiye borcun tahsili için davalı tarafından icra takibi yapıldığını, ancak davalının daha önce ödenmiş olan faturaları da icra takip konusu yaptığını ve bu nedenle icra dosyasına fazladan ödemeler yapmak zorunda kaldığını, ayrıca sözleşmenin 12.2.3 maddesi gereğince nakit sıkıntısı nedeniyle geç yapılan ödemelere ilişkin davalı tarafından faiz istenemeyeceğini iddia ile icra dosyasına fazladan yapılan 39.471,09 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, sehven yapılan bu yanlışlığın sonuca etkili olmadığını zira davacının kendisine ödediği miktar kadar borcu olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı ile aralarında imzalanmış olan yakıt alım sözleşmesi gereği davalıya bir kısım ödemeler yaptığını, davalının bakiye borç için icra takibi başlattığını ancak daha önce ödenmiş olan faturaları da takibe koyduğu için ve sözleşmenin 12.2.3 maddesine aykırı şekilde faiz talebinde bulunduğu için icra dosyasına fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığını, fazladan ödenen meblağın davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümü için iki ayrı bilirkişi raporu alınmış, 24.12.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacı tarafından daha önce ödemiş olduğu faturalar nedeniyle icra dosyasına fazladan bir ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmakta olup, davalı tarafından sehven daha önce ödenmiş faturalarında henüz ödenmemiş olan faturalar ile birlikte icra takibine konu edildiği hususu dosya kapsamı ile sabittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafça ödenmesi gereken son 3 faturanın miktarı hesaplanarak davacının icra dosyasına ödediği miktardan mahsup edildiği ve sonuca bu şekilde ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu hesap yapılırken davacı tarafından henüz ödenmemiş olan ve icra takibine haklı olarak konu edilen faturaların tutarı üzerinden takip tarihi ile ödeme tarihi arasında işleyen faiz, vekalet ücreti ve masraflarında tartışılarak gerekirse hesaplamaya dahil edilmesi gerekmektedir. Icra takip tarihinden önce zaten ödenmiş olan ama sehven takibe konu edilen faturalarında aynı şekilde değerlendirilmesi ve buna göre ödenen toplam miktarın ne kadarının iadesi gerektiği tartışılmalıdır. Bu durumda mahkemece, alınan iki ayrı bilirkişi raporunun hesap ve varılan sonuç noktasında çeliştiği göz önüne alınarak yeniden bu çelişkiyi giderir şekilde konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 674,06 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.