9. Hukuk Dairesi 2017/4789 E. , 2018/5637 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, emekli aylıklarının tespiti ile eksik ödenen emeklilik maaşının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren nezdinde 1980 yılında çalışmaya başlayarak 28/12/2015 tarihinde emekliliğe hak kazandığını, davalı işverenin 28/12/2005 tarihinde keşide ederek müvekkiline teslim etmiş olduğu taahhüt uyarınca müvekkiline 28/12/2005 tarihinden itibaren şirketin ilave emeklilik politikası gereğince yıllık enflasyon ayarlamalarına esas teşkil etmek üzere 1.297,10 TL emeklilik maaşı bağlandığını, davalı işverenin işyeri şartı haline gelen emeklilik uygulamaları politikaları uyarınca ... nezdindeki emeklilik aylığından hariç olmak üzere ilave emeklilik maaşı ödediğini, işveren tarafından yerleştirilen ve iş yeri şartı haline gelen bu uygulamalarından işverenin tek taraflı olarak dönmesinin mümkün olmadığını, emeklilik maaşlarına enflasyon oranına göre zam yapılması gerekirken işverenin bu yükümlüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin emeklilik maaşına 28/12/2005 tarihinden sonra çok cuzi oranda zam yapıldığını, müvekkilinin en son 1.485,00 TL emeklilik maaşı aldığını, geriye dönük olarak hesaplama yapılmak suretiyle belirlenecek oranlar üzerinden müvekkilinin eksik ödenen emeklilik maaşlarının davalı işverenden tahsilinin gerektiğini, ileri sürerek davacının emekliliğe hak kazanmasından sonra almaya başladığı emekli aylığına yıllık bazda zam yapılması gereken 28/12/2006 tarihinden başlanarak aylara göre, tespit edilecek enflasyon rakamları üzerinden hesaplama yapılarak, ödenmesi lazım gelen emekli aylıklarının tespiti ile eksik ödenen emeklilik maaşının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yasal bir zorunluluk yokken şirket politikası gereği davacıya emeklilik ödemesi yapıldığını, ödemelerde bir eksiklik olmayıp tüm hak edenler için aynı zam oranının uygulandığını, geçen süre de dikkate alındığında zam oranının da iş şartı haline geldiğinden geçerli olduğunu, davacının alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, "davalı yanının emeklilik politikası gereğince 2008 yılı Aralık ayı ile 2013 yılı Aralık ayı aralığında ödenmesi gereken emeklilik maaşı fiilen ödenen emeklilik maaşı oluşa uygun olduğundan itibar edilen bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Belirlenen iki meblağ itibariyle davacıya eksik ödeme yapıldığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. " gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece dava dosyasının kısa özeti yapıldıktan sonra yukarıdaki yazılı gerekçeye yer verilmiş ise de bu gerekçe kendi içinde çelişkili olduğu gibi mahiyeti de açık değildir.
Öte yandan kararın hüküm fakrasındaki 1 numaralı bent aynen " 1-Net 11.326,56 TL emekli maaşı farkının ve bu alacağın 5.000,00 TL lik kısmına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," şeklinde olup bu hüküm de açık olmadığı gibi infaza elverişli de değildir.
Yine davacı dava dilekçesinde eda hükmü yanında tespit hükmü istemiş olup Mahkemece davacının tespit talebine yönelik bir hüküm kurulmamıştır. Bu husus da 6100 sayılı HMK"nın 297 maddesine aykırıdır. Madde hükmüne göre davada tüm taleplere yönelik gerekçe yazılarak hükümde de tüm talepler karşılanmalıdır.
3- Davacı taraf dava dilekçesinde dava konusu alacağa temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faize hükmedilmesini istemiş olup temerrüt ihtarı da dosyada mevcut iken dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalıdır.
4- Davanın açılış tarihi 05/12/2013 olup davaya konu alacak hesabında en son 2013 yılı Kasım ayının dikkate alınması gerekirken 2013 yılı Aralık ayının da hesaplamaya dahil edilmesi ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.