22. Hukuk Dairesi 2017/24450 E. , 2019/19704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı sebeple feshettiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 41. maddesine göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağını ve zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde uzun yol tır şoförü olarak çalışan davacı 2011-2013 yılları arasında bazı günleri kapsayan takograf kayıtları sunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, takograf kayıtlarının sunulduğu her bir gün için Karayolları Trafik Kanunu"na göre günlük çalışmanın 9 saati geçemeyeceği değerlendirilerek bu süreyi aşan zamanın günlük fazla çalışma olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Ancak yapılan hesaplama hatalı olmuştur. Zira, kural olarak haftalık kırkbeş saati aşan çalışmaların fazla çalışma kabul edilmesi gereklidir. Günlük onbir saati aşan çalışmalarda, onbir saati aşan çalışmanın; gece çalışmasında ise, günlük yedibuçuk saati aşan çalışmanın fazla çalışma olduğu esastır. Davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek; takograf kayıtlarının sunulduğu dönemde her bir hafta için ayrı ayrı hesap yapılmalıdır. Hesaplama yapılırken kayıt sunulan gün için takograf kaydı, kayıt sunulmayan gün için ise tanık beyanları dikkate alınmalıdır. Tanık beyanlarına göre, davacının günlük fiili çalışmasının 9 saat olduğu ve 4 gün çalışma 2 gün dinlenme şeklinde çalıştığı sonucuna varılmaktadır. O halde, davacının haftalık çalışma süresi, kayıt sunulan gün için kayda, kayıt sunulmayan gün için ise günde 9 saat fiili çalıştığı değerlendirilerek, tam bir haftalık çalışmayı gösteren kayıt bulunmaması halinde davacının haftanın 4 günü çalıştığı ve 2 günü dinlendiği kabul edilerek hesaplanmalıdır. Hesaplama sadece kayıtlara dayalı olarak yapılmadığından yapılan alacak hesabından hakkın özünü zedelemeyecek oranda bir takdiri indirim yapılmalıdır. Mahkemece bu açıklanan hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.