11. Hukuk Dairesi 2019/497 E. , 2019/7494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24/01/2017 tarih ve 2015/146 E- 2017/20 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/11/2018 tarih ve 2017/942 E- 2018/1445 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı Anonim Şirketinin ortakları olduğunu, davalı Anonim şirketinin Ödemiş Sanayi Sitesinde yaklaşık 19 adet dükkanı, Ödemiş Yeniceköy köyünde bir tarlası ve bu tarla içerisinde bulunan çırçır fabrikası, fabrika içerisinde depolar, dükkanlar ve kepçeli traktörün bulunduğunu, şirkete ait olan bu menkul ve gayrimenkul malların kiraya verilerek gelir elde edildiğini, ancak şirket yöneticilerinin müvekkillerine ne kâr payı ne de kira gelirlerinden pay vermediklerini, davalı şirket yöneticilerinin kiracılardan kira bedellerinin bir kısmını elden aldığını ve şirketin gerçek kira gelirlerinin tam olarak ticari defterlere yansıtılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin 2010 yılı Ocak ayından itibaren elde ettiği kira gelirlerinden davacıların şirketteki hisseleri oranında her bir hissedar için şimdilik 2.500,00 TL olmak üzere toplam 7.500 TL"nin, her yılın dönem sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ana sözleşme hükümlerine ve yasal düzenlemelere göre anonim şirket ortaklarının, doğrudan kâr payı talebi ile dava açma haklarının bulunmadığını ve kesinleşmiş olan tüm bilançoların ortaklar ile şirketi bağlayacağını, davacıların bilançoya itiraz etmediklerini, kâr-zarar hesabının kesinleştiğini, davacıların kârdan pay alma istemi niteliğinde olan bu davayı açma hakları bulunmadığından, davanın öncelikle husumet ehliyeti olmadığından reddinin gerektiğini, davacıların kira gelirlerinin az gösterildiği şeklindeki iddiaları ile dava açma hakları olmadığı gibi, kabul etmemekle birlikte davacıların böyle bir iddiaları varsa bunun ileri sürülebileceği yerin ana sözleşme ve TTK hükümlerine göre genel kurul olduğunu, genel kurulda talepleri kabul edilmez ise genel kurul kararının iptalinin gündeme gelebileceği ve davacıların şimdiye kadar genel kurul kararlarına ve bilançolara itirazlarının bulunmadığını, Ödemiş Yeniceköy"deki tarla ile bu tarla içinde bulunan yapıların müvekkili şirkete değil, Tasfiye Halindeki Ödemiş Yağ ve Yem Kombinaları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olduğunu, traktörün kira gelirlerinin defterde yazılı olduğu ve şirketin2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait bilançosu ile yönetim kurulu faaliyet raporları ve denetim kurulu raporlarının onandığı, ibra edildiği, 2013 ve 2014 yılına ait olanların ise 2015 yılında yapılacak genel kurula sunulacağını, 2014 yılı sonu itibari ile önceki hesap dönemleri ve davacının iddia ettiği 2010 yılı başından itibaren 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları da nazara alınmak suretiyle yapılan bilanço ve kâr-zarar tablosuna göre, Mümtaz Yavaş mirasçıları olan davacılara toplam 5.628,81 TL kâr payı isabet ettiği, şirket yönetim kurulu başkanının, davacıların bu kâr payını yatırmak için banka hesap numarası istediği, bu hesap numarası bildirilmediğinden paranın şirkette kaldığı, şirket tarafından her bir davacının hissesine düşen kâr payı olan 1.407,20 TL"nin PTT"den konutta ödemeli olarak gönderileceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemecesince, 6102 sayılı TTK madde 408/2-d hükmüne göre, şirketin kâr paylarının belirlenmesi ve kullanılmasına dair kararların genel kurul tarafından alınmasının zorunlu olduğu, genel kurul tarafından kâr payı dağıtımına karar verilmediği sürece, pay sahibinin şirkete karşı ileri sürebileceği muaccel bir kâr payı alacağından söz edilemeyeceği, davacıların davalı şirketten elde ettiği kira gelirlerinin şirket defterlerine tam olarak yansıtılmadığı iddialarının, ancak TTK. madde 555/1 hükmü uyarınca davalı şirket yöneticileri aleyhine açılacak davada ileri sürülebileceğinden bu davada değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemecesince, tarafların kâr payı dağıtılması veya dağıtılmaması yönünde alınmış bir genel kurul kararı olduğunu ileri sürmediği, dosya içerisindeki genel kurul kararlarında da bu yönde alınmış bir karar bulunmadığı, davalı şirketin elde edilen gerçek kira gelirlerini ticari defterlere tam olarak yansıtmadığı ve davacı ortakların daha az kâr payı aldıkları yönündeki iddia ve taleplerin, ancak davalı şirket yöneticileri aleyhine dava açılmak ve tazminatın şirkete ödenmesi talep edilmek suretiyle ileri sürülebileceği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde ve kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.