Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/558
Karar No: 2019/7493

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/558 Esas 2019/7493 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/558 E.  ,  2019/7493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31/01/2018 tarih ve 2017/497 E. - 2018/99 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 29/11/2018 tarih ve 2018/719 E. - 2018/1426 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili müvekkili ile ağabeyi Sinan Kurtoğlu"nun davalı şirkette pay sahibi olduğunu, şirketin hiç bir toplantısının usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilin yoğun iş yükü arasında şirketin mali müşaviri tarafından kendisine getirilen evrakı duyduğu güven ve sadakat nedeniyle imzaladığını, 2010 yılında yapılan sermaye artırımında, şirketin özvarlığı içerisinde bulunan nakdin her iki kardeş ortağın hissesine eşit oranda dağıtımı yapılması gerekirken sanki diğer kardeş ortağa aitmiş gibi onun sermayesine eklendiğini, herhangi bir finansal ihtiyaç bulunmamasına rağmen 2016 Ağustos ve 2016 Eylül aylarında sermaye artırım kararları alındığını, fiktif işlemlerle diğer ortağın artırılan sermaye miktarının karşılandığını, dolayısıyla gerçekte olmayan alacaklar diğer ortağın alacağı gibi gösterildiğini, müvekkilinin rüçhan haklarının engellendiğini, sermayenin korunması hükümlerine aykırı şekilde yapılan sermaye artırımları nedeniyle müvekkili ortağın hissesinin %5 seviyesine düşürüldüğünü ileri sürerek davalı şirketin 17/03/2010 tarihli ve 15 numaralı, 05/08/2016 tarih ve 28 numaralı ve 09/09/2016 tarih ve 29 numaralı ortaklar kurulu kararlarının ve bu kararlara istinaden yapılan işlemlerin kanunun emredici hükümlerine aykırı bulunması, şirketin temel yapısını bozması ve sermayenin korunması ilkesine aykırı olması sebebiyle batıl olduğunun tespiti ile şirket sermayesi ve paylarının batıl işlemlerden önceki duruma döndürülmesine ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili müvekkili şirketin faaliyet alanı olan cep telefonu, iletişim, elektronik ve inşaat alanlarında sektörlerin yüksek maliyetleri ile sürekli değişen teknolojik ürünlerin temini ve yeni yatırımlar yapabilmek ve şirketin mali yapısını güçlendirmek amacıyla sermaye artırımlarının yapıldığını, davacı ortağın bu kararların alındığı toplantılara katılarak imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yapılan 15, 28 ve 29 numaralı ortaklar kurulu kararlarının hepsinin sermaye artışına ilişkin olduğu, her ne kadar 28 nolu karardaki imzanın davacıya ait olmadığı kabul edilse dahi, bir önceki ve bir sonraki kararlarda davacının imzası bulunduğundan ve imza inkarı yapılmadığından tüm kararlara icazet vermiş durumda olduğu, bir önceki ve son sermaye artırım kararına olur veren davacının sonradan bir önceki karar aleyhine dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde kabul edildiği, davacının dava konusu yaptığı diğer nedenlerin kararların batıl olmasını gerektiren nedenler olmayıp, varlığının ispatı halinde iptal nedeni olabileceği, bu halde ise davanın yasal süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, imzası inkar edilen ortaklar kurulu kararından önceki ve sonraki ortaklar kurulu kararlarının konusunun sermaye artırımı olduğu gözetildiğinde, davacının toplantıda alınan sermaye artırımına ilişkin karardan haberdar olmadığını ileri süremeyeceği gibi, TMK"nın 2. maddesi uyarınca hakkın kötü kullanılması çerçevesindeki bu yöndeki iddiaya itibar edilemeyeceği, davacı tarafça ileri sürülen diğer hususların butlan kapsamında olmayıp, iptal davasının konusunu teşkil ettiği, fakat iptal davasının hak düşürücü süre içinde açılmadığı gibi, toplantıya katılan davacı ortağın muhalefet şerhini de tutanağa geçirmemiş olması nedeniyle davanın genel kurul kararının iptali davası olarak da görülemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi