17. Hukuk Dairesi 2017/694 E. , 2019/9090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 09.06.2016 tarih, 2016/İHK-1357 sayılı kararın davalı vekili tarafından (yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden) temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili başvuru dilekçesinde; 26.05.2015 tarihinde davacıların eşi ve babaları ... tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini, murisin öldüğünde alçıpan ustası olduğunu, davacıların murisin desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla, eş ... için 100.000,00 TL çocuklar için 10.000,00"er TL olmak üzere; toplam 130.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili talebin reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; taleplerin kabulüyle, eş ... için 200.415,00 TL, çocuklar ... için 23.826,00 TL, ... için 28.764,00 TL, ... için 36.995,00 TL"nin 05.08.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline talebin reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12 maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00TL"yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca
Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu sebeple davacılar ..., ... ve ... yönünden verilen hükümler karşı taraf yönünden kesin nitelikte olduğundan bu davacılara ilişkin karşı taraf ... Sigorta A.Ş vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Taraflar arasındaki ilişkinin, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklanmamasına, kazaya neden olan aracın hususi araç olmasına göre avans faizine hükmedilmesi doğru değil, bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (1) nolu bendindeki “avans” ibaresinin çıkarılmasına, yerine “yasal” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.