12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1918 Karar No: 2020/7266 Karar Tarihi: 21.12.2020
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1918 Esas 2020/7266 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının koruma tedbirleri nedeniyle maddi tazminat talebini reddederken, manevi tazminat talebini kısmen kabul etti ve davacıya 2.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Davalı vekili ve davacı vekili, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükmü temyiz etti. Davalı vekilinin temyiz istemi, tazminat miktarının temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddedildi. Ancak davacı vekilinin temyiz istemi üzerine yapılan incelemede, davacının tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri nedeniyle tazminat istemi reddedildiği halde kısmen kabul edildiği belirlendi. Bu nedenle, mahkeme kararı tüm temyiz itirazları reddedilerek onandı. Kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141 ve devamı maddelerinde yakalama, gözaltı, tutuklama, arama ve el koyma işleminden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmininin düzenlendiği belirtildi.
12. Ceza Dairesi 2019/1918 E. , 2020/7266 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 2.000 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Tazminat talebinin dayanağı olan Muğla Kapatılan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/286 Esas – 2014/59 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan 31.01.2014 tarihinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, kararın 30.04.2014 tarihinde kesinleştiği ve yeniden yargılama nedeniyle Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2016 tarih, 2015/167 Esas, 2016/ 10 Karar sayılı karar ile Muğla Kapatılan 2. Sulh Ceza Mahkemesi hükmünün tüm sonuçları ile iptaline karar verildiği, kararın 04.02.2016 kesinleştiği, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, Davacının 10.000 TL maddi, 30.000TL manevi tazminatın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, 2.000 TL manevi tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141. ve devamı maddelerinde ise yakalama, gözaltı, tutuklama, arama ve el koyma işleminden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmininin düzenlendiği dikkate alındığında, davacı hakkında uygulanan ve 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri nedeniyle CMK’nın 141. maddesi gereğince tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin, tazminat miktarının az olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 21.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.