11. Ceza Dairesi 2017/3076 E. , 2021/2614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanıklar hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen "2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II- Sanıklar hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarını işledikleri iddia olunan kamu davalarında; vergi inceleme raporları ve 21.02.2008 tarihli noter hisse devir sözleşmesi ve imza sirküsüne göre, şirketin kuruluşunda sanık ... ve sanık ...’ın ortak, sanık ...’ın 5 yıllığına müdür olduğu, 21.02.2008 tarihli noter hisse devir sözleşmesine göre de sanık ...’in mükellef şirketin ortaklığından sanık ...’e devir yaparak ayrıldığı, sanık ...’ün mükellef şirketi 2 yıl süre ile çalıştırdığını ancak hangi yıllar olduğunu hatırlayamadığını, sanık ...’in şirkette çalışmadığını, abisi sanık ...’in ilgilendiğini, daha sonra hisselerini sanık ...‘e devrettiğini, sanık ...’in ise mükellef şirketin 3 yıl kadar kendisinde kaldığını, işler bozulunca bıraktığını beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sahte düzenlenen fatura asıllarının temin edilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre sanıkların savunmaları ve tüm deliller birlikte tartışılarak hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3-Kabule göre de;
a)2010 takvim yılı için, sahte düzenlenen faturanın temmuz döneminde bir adet olduğu gözetilmeden sanıklar hakkında TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 15.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.