7. Hukuk Dairesi 2021/4649 E. , 2021/1491 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04/10/2017 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/11/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, Bölge Adliye Mahkemesince 24/09/2020 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş ve ek karar davalı vekili tarafından duruşmalı olarak (adli yardım talepli) temyiz edilmiştir. Tayin olunan 05/10/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı, vekil edenine ait dava konusu dairenin davalı tarafından haksız şekilde kullanıldığını belirterek elatmanın önlenmesine ve 500,00TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, (vekalet ücreti yönünden düzeltme yapılıp) elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından (adli yardım talepli olarak) temyiz edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24/09/2020 tarihli ek kararında belirtilen “.. harç ve masrafların yatırılması için hazırlanan ve tebliğ edilen muhtıraya rağmen harç ve masrafların yatırılmadığı..” gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı adli yardım talepli olarak temyiz etmiştir.
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ilâ 340. maddelerinde yer almaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 336/3. maddesi gereğince kanun yollarına başvuru sırasında da adli yardım talebinde bulunulabilir.
Somut olaya gelince;
1-Kararı temyiz eden davalı vekili tarafından kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talep edildiğine göre, bu talep hakkında karar verme yetkisi kanun yolu incelemesini yapacak olan Yargıtay’a aittir (HMK mad. 336/3). Dosya arasına alınan ve dilekçe ekinde sunulan bilgi ve belgeler, Devletin mahkeme harcı almasındaki menfaati ile başvuranın mahkeme vasıtasıyla hakkını korumadaki çıkarları arasındaki adil denge, Anayasanın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile bu kapsamda adalete ve mahkemeye erişim hakkı dikkate alınarak adli yardım talebi yerinde görüldüğünden, HMK’nın 334 ve devamı maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, bölge adliye mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve davalının temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
2-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş; reddi gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklindedir.
Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde, faiz talebinde bulunmamasına rağmen, mahkemece, talep aşılarak, hükmedilen ecrimisile dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24.09.2020 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09/07/2020 tarihli kararının 1.b numaralı bendinde yer alan “15.325,89TL’nin” ibaresinden sonra gelen “...dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte..” ibaresinin hüküm fıkrasının çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 05.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.