11. Ceza Dairesi 2017/15913 E. , 2019/10182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın sahibi olduğu hesaptan, Türkiye İş Bankası ... Şubesine ait 28.02.2008 tarihli, ... nolu, 4.100 TL bedelli suça konu çeki kullanmış olduğu imzadan farklı şekilde imzalayıp piyasaya sürmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, sanığın mahkemede iki farklı imza kullanıyordum, çek bana aittir, sahte değildir şeklindeki savunması, suça konu çek dışında iki adet çekin de benzer şekilde müşteki şirkete ciro edilmesi, çeklerin müşteki tarafından icraya konu edilmelerine rağmen, icra evraklarının dosya içerisinde bulunmaması, dosya kapsamında yer alan müşteki vekili ile hakkında beraat kararı verilen ... arasındaki 26.03.2008 günlü belge ve protokol başlıklı belgede, sanık ... ile suça konu çekin de dayanağı icra dosyasındaki borca mahsuben 11.03.2008 günlü başka bir protokolden bahsedilmesi, yine Akbank"a ait dekont fotokopisinde sanığın oğlu .... isminden alıcı müşteki şirkete suça konu çek bedeli ile aynı tutarda havale yapılması, dosya kapsamına göre suça konu çekin kullanımından haberdar sanığın oğlu ...‘nün beyanının alınmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından: müşteki şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenerek suça konu çeki kimden, ne şekilde, hangi ticari ilişki karşılığında aldıklarının, Akbank‘a ait suça konu çek tutarı ile aynı olan dekontun dayanağının ve 11.03.2008 tarihinde sanık ... ile aralarında suça konu çeki de kapsayacak şekilde bir protokolün olup olmadığının sorulması, varsa belge/lerin dosya arasına alınması, suça konu çek ve diğer çeklerle ilgili Bursa 9. İcra Müdürlüğü‘nün 2008/2384, 2327 ve 2296 sayılı icra dosyalarının celbi ile, sanık ve müşteki şirket arasındaki icra takibinin hangi aşamaya geldiği, sanığın borç ve imza inkarında bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ayrıca suça konu çeke ilişkin bilgi ve görgüsü bulunduğu iddia edilen ...‘nün de CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de; TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.