Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/21319 Esas 2019/19692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21319
Karar No: 2019/19692
Karar Tarihi: 23.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/21319 Esas 2019/19692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İtirazın iptali davasında, alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Somut olayda, icra takibine konu alacakların varlığı ve miktarı tartışmalı olup yargılamayı gerektirdiğinden, ortada likit bir alacağın varlığından da söz edilemez. Bu nedenle, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmaya devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun görülmüştür: “Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine”. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi.
22. Hukuk Dairesi         2016/21319 E.  ,  2019/19692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
    İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
    Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
    Şayet alacak tartışmalı ve yargılamayı gerektiriyorsa likit olduğundan söz edilemez.
    Somut olayda, iptali istenen icra takibine konu alacakların varlığı ve miktarı tartışmalı olup yargılamayı gerektirdiğinden, ortada likit bir alacağın varlığından da söz edilemez. Bu nedenle, Mahkemece davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Bu husus bozma sebebi ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 6. bendinde yazılı, ""Asıl alacağın % 20 oranındaki İcra İnkar Tazminatının da davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, "" rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına; yerine “Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine” sözcüklerinin yazılmasına; hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/10/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.