Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/13-1652
Karar No: 2013/775
Karar Tarihi: 29.05.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/13-1652 Esas 2013/775 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/13-1652 E.  ,  2013/775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/04/2012
    NUMARASI : 2012/147-2012/107

    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın reddine dair verilen 11.03.2011 gün ve 2011/73-76 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 29.12.2011 gün ve 2011/10727-21164 sayılı ilamı ile;
    (…Davacı, davalıların tükettiği elektrik bedeli borcunu ödememeleri nedeniyle haklarında ilamsız takip yapıldığını bu takibe davalıların haksız itiraz ettiğini bu nedenle davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamı ve %40 oranında icra inkâr tazminatı verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece uyuşmazlığın incelenmesinde genel mahkemeler görevli olduğundan bahisle dava dilekçesi görev yönünden reddedilmiştir.
    1-Davalıların 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3-e maddesinde düzenlenen “tüketici”,davacının ise aynı yasanın 3-f maddesinde düzenlenen “satıcı” tanımına uyduğu, taraflar arasında abonelik ilişkisinin bulunması nedeniyle uyuşmazlığın incelenmesinde tüketici mahkemesinin görevli olduğu açıktır.
    Tüketici Mahkemesinin uyuşmazlığı incelemekte görevli olmasına rağmen hatalı değerlendirme sonucu genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.…)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı, davalıların tükettiği elektrik bedeli borcunu ödememeleri nedeniyle haklarında ilamsız takip yapıldığını, bu takibe davalıların haksız itiraz ettiğini bu nedenle davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamı ve %40 oranında icra inkâr tazminatı verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar duruşmaya katılmamış, savunmada bulunmamışlardır.
    Mahkemece, davacının satıcı olduğu, satıcının tüketici mahkemesinde dava açamayacağı gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar; Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde metni aynen yazılı gerekçeler ile bozulmuş; mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını davacı vekili temyize getirmektedir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, Bandırma 1.İcra Müdürlüğü’nün 2010/1279 E.sayılı takip dosyası ve abonelik sözleşmesinin dosyaya eklenmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ile dava konusu alacak miktarı itibariyle direnme kararına karşı temyiz yasa yolunun açık olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle de dava dilekçesinde harca esas değerin gösterilmiş olması nedeniyle, icra takip dosyası ve abonelik sözleşmesinin eklenmesi için mahalline geri çevrilmesine gerek bulunmadığı oybirliği ile kabul edilerek birinci önsorun aşılmıştır.
    Miktar itibari ile temyiz yasa yolunun açık olup olmadığı hususuna gelince;
    Hemen belirtilmelidir ki, 1 Ekim 2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) yürürlüğe girmiş, anılan Kanunun 450.maddesiyle de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte yasa koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için, 6100 Sayılı Kanuna geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.
    Bu bağlamda 6100 Sayılı Kanunun Geçici 3.maddesi;
    “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
    Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
    Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”
    hükmünü içermektedir.
    Yukarıdaki madde metninden, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.9.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı açıkça anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 21.7.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1.maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL olarak değiştirmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar arttırılmıştır.
    01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanacak temyiz (kesinlik) sınırı 1.690,00 TL olup; direnme kararının verildiği 19.04.2012 tarihinde de bu miktar geçerlidir.
    16.07.1981 gün ve 2494 sayılı Kanun"un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.
    Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği ) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki "karar" teriminin, Yerel Mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.
    Davacı, eldeki itirazın iptali davası ile; davalıların abone olmalarına rağmen 2003 yılına ait elektrik borçlarını ödemediklerini iddia ederek başlattığı icra takibinde 317,99 TL asıl alacak, 115,27 TL KDV ve 640,39 TL gecikme zammı olmak üzere toplamda 1.073,65 TL’nin tahsilini istemiş, davalıların takibe itiraz edip takibi durdurmaları üzerine eldeki itirazın iptali davası açmıştır.

    Direnme kararının verildiği 19.04.2012 tarihinde, temyiz (kesinlik) sınırı 1.690,00- TL olmakla; direnme kararına konu toplam miktar (1.073,65 TL) açık biçimde temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yasa yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.
    Hal böyle olunca, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarih ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesi şekli ile yürürlükteki 427/2.maddesi gereğince REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, aynı kanunun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi