Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/665 Esas 2016/5282 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/665
Karar No: 2016/5282
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/665 Esas 2016/5282 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle alacağın tahsil edilemediğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesi için dava açmıştır. İlk kararda dava konusunun kalmadığına karar verilmiş, ancak davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargılama sonucunda, alacağın teminatı olan taşınmazın banka alacağının tamamını karşılayabileceği halde ilamsız takip yapıldığı, müteselsil kefil olan davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişilmeden önce rehnin paraya çevrilmesi gerektiği ve davacının haklılık durumu belirlenip, İİK'nın 67. maddesi uyarınca tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nın 67. maddesi: \"İcra mahkemesi, borçlunun ve üçüncülerin hukuki haklarını gözeterek, borçlu aleyhine verilen haciz kararlarının gerektirdiği zararlardan dolayı tazminata hükmeder. İpotek dahil, mükellefiyetin teminat veya rehni altına alınmış olan alacaklar için, bu şekilde alınan teminat veya rehin değeri borcun muaccel olduğu tarih itibariyle serbest piyasadaki değeri üzerinden takdir olunur. Bu takdir borçluya, Rehinli Alacaklara İ
19. Hukuk Dairesi         2016/665 E.  ,  2016/5282 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararı üzerine yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin davalı tarafça müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, asıl borçlunun edimini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin feshedilerek hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte taşınmaz değerinin 1.000.000,00 TL"den yüksek olduğunu ve alacağı karşılayacak miktarda bulunduğunu, bu davanın dürüstlük kurallarına aykırı olarak açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, alacağın teminatı olan taşınmazın banka alacağının tamamını kapatabileceği halde ilamsız takip yapıldığını, alacağın ipotek ile teminat altına alınmış olması ve alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla karşılanabilecek nitelikte olması ve ayrıca kefil hakkında ilamsız icra yapılmasının iyiniyet kurallarına ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 24/03/2014 günlü ve 2014/2939 E. - 2014/5700 K. sayılı ilamı ile ipoteğin, davalının kefaletinin de teminatı olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, bu durumda mahkemece 818 sayılı BK"nın 487.maddesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişilmeden de müteselsil kefil olan davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişilebileceği (tahsilde tekerrür olmama kaydıyla) gözetilmeden yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ve tüm delillere göre, icra dosyasında takibe konu alacağın tahsil edildiği sabit olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteğinin reddine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İtirazın iptali davalarında takip tarihi itibariyle tarafların haklılık durumu gözetilerek karar verilir. Alacak genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, likit ve bilinebilir mahiyettedir. Mahkemece davacının takip tarihi itibariyle haklılık durumu belirlenip, İİK"nin 67. maddesi uyarınca tazminata ve yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.