Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/7809 Esas 2019/10173 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7809
Karar No: 2019/10173
Karar Tarihi: 26.12.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/7809 Esas 2019/10173 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kararın Mahkeme adı, dosya numarası, suç ve hükümden bahsediyor. Hisse devir sözleşmesinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunu ve sanığa yüklenen suçun TCK'nin 342/2 ve 5237 sayılı TCK'nin 204/1-3. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğunu belirtiyor. Ancak, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nin 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık uzatılmış dava zamanaşımının gerçekleştiği için sanığın cezasının düşürülmesi gerektiği sonucuna varıyor. Mahkeme, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar veriyor ancak yeniden yargılama yapılmayacak ve sanık hakkındaki davaların zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE karar veriyor. Kanun maddeleri olarak, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 82. maddesi, 765 sayılı TCK'nin 342/2 ve 102/3 ve 104/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 204/1-3. maddeleri, 5252 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi geçiyor.

11. Ceza Dairesi 2019/7809 E. , 2019/10173 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu hisse devir sözleşmesinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 82. maddesi gereğince “kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge” olması nedeniyle, sanığa yüklenen suçun suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 342/2 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nin 204/1-3. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık uzatılmış dava zamanaşımının, 24.06.2004 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak; sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 26.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.