5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/9255 Karar No: 2017/3089 Karar Tarihi: 10.07.2017
İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/9255 Esas 2017/3089 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir ve suç, icrai davranışla görevi kötüye kullanma olarak tanımlanmıştır. Kararda, bazı sanıkların mahkumiyeti, bazılarının beraatı ve bazılarının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilmiştir. Ancak, kararda gerekçeli bir şekilde açıklama yapılmadığı ve Kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. Bu karar, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri doğrultusunda yapılmıştır. CMK'nın 230. maddesi, kanaatin ve suç oluşturan fiillerin açıkça belirtilmesini gerektirirken, kararın dayandığı tüm verilerin ve mahkemenin ulaştığı sonuçların da gerekçeye yansıtılması gerektiği belirtilmiştir. Kanuna aykırı olan bu durum nedeniyle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
5. Ceza Dairesi 2014/9255 E. , 2017/3089 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mahkeme tarafından verilen kısa karar sanıklar müdafiine ve katılan vekiline 14/05/2012 tarihinde tefhim edildiği, sanıklar müdafii tarafından tüm sanıklar adına temyiz ve itiraz yasa yolu açısından süre tutum dilekçesi verildiği, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının 16/01/2013 tarihinde sanıklar müdafiin itirazı üzerine, itiraz mercii Tarsus 1. Asliye Ceza Mahkmesince değerlendirilerek red kararı verildiği, sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün ise temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sanıklar müdafiin sadece sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik 16/01/2013 tarihli gerekçeli dilekçe ile temyiz talebinde bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede: Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanığı, katılanı, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması, Yargıtayın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulması gerektiği nazara alınmadan, Ceza Genel Kurulunun 25/01/2011 tarih ve 2010/7-192; 2011/1 sayılı Kararında da açıklandığı üzere CMK"nın 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen fiillerine açıkça yer verilmeden, delillerin birbiri ardı sıra dizilmesi dışında, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ da kurulmaksızın sadece ""subuta eren ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanaat hasıl olduğundan mahkumiyetine karar verilmiştir. ""şeklinde gerekçesiz olarak görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca esası incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 10/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.