20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1293 Karar No: 2018/3347 Karar Tarihi: 10.09.2018
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1293 Esas 2018/3347 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde suçundan sanık hakkında verilen hükümde, ceza miktarının TCK'nın 3/1. maddesiyle orantılılık ilkesine ve 61. maddesine göre belirlenmediği için bozma nedeni olmadığı kararını verdi. Ancak TCK'nın 53. maddesi uygulanırken, velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi yoksunluğunun koşullu salıvermeye kadar sadece sanığın kendi altsoyu yönünden devam edeceği, diğer kişilerle ilgili yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmemiş ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
20. Ceza Dairesi 2018/1293 E. , 2018/3347 K.
"İçtihat Metni"
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, TCK"nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesi ile TCK"nın 61. maddesi gereğince temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan; TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.