Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5785 Esas 2019/10164 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5785
Karar No: 2019/10164
Karar Tarihi: 26.12.2019

Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5785 Esas 2019/10164 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın şikayeti üzerine açılan bir davada, sanık \"defter ve belgeleri gizleme\" suçundan mahkum edilmiş. Ancak, 5271 sayılı CMK'nın kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesi gereğince, kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı olan şikayetçi kuruma duruşma tarihi ve iddianame örneği tebliğ edilmeden hüküm kurulması ve sanık hakkında \"muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme\" suçundan kamu davası açılmış olmasına rağmen atılı suça ilişkin verilmiş bir mütalaa bulunmaması sebepleriyle hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nın kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesi, 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi olarak belirtilmiştir.

11. Ceza Dairesi 2019/5785 E. , 2019/10164 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

... Rapor Değerlendirme Komisyonunun 20.04.2015 tarih ve 48 sayılı mütalaasına uygun olarak “defter ve belgeleri gizleme” suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca işlem yapılması mümkün görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nin kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. maddesindeki “Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmü karşısında; katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma aşamasında usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikâyetçi kurumun yokluğunda verilen hükmü, vekilinin 09.05.2018 tarihinde temyiz ettiği ve kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
1- Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan şikâyetçi kuruma duruşma tarihi ve iddianame örneği tebliğ edilerek, davaya katılma, iddia ve delillerini sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeden, hüküm kurulmak suretiyle iddia hakkının kısıtlanması,
2- Sanık hakkında “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme” suçundan kamu davası açılmış ise de, atılı suça ilişkin verilmiş bir mütalaa bulunmadığı dikkate alınarak; 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yargılamaya devamla “muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve şikâyetçi Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.