Defter - kayıt ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3844 Esas 2019/10159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3844
Karar No: 2019/10159
Karar Tarihi: 26.12.2019

Defter - kayıt ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3844 Esas 2019/10159 Karar Sayılı İlamı

Özet:

11. Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/10159 K. sayılı karara göre, sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizlemek suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, suç tarihi itibariyle mali tatil sürecinde olduğu için 01.07.2013 tarihli isteme yazısının yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraat etmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar olduğu belirtilmiş ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç neticesinde somut maddi zarar bulunmadığı halde zararın karşılanmadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun'un 1/1-4. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmü
- 5237 sayılı TCK'nin 53
11. Ceza Dairesi         2017/3844 E.  ,  2019/10159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun"un 1/1-4. maddesine göre; her yıl temmuz ayının biri ile yirmisi arasında mali tatil uygulanacağı ve mali tatil süresi içinde inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının istenemeyeceğinin hükme bağlanması karşısında, 12.07.2013 tarihinde tebliğ edilen 01.07.2013 tarihli ve AGB-A-626/78-59 sayılı isteme yazısının mali tatile denk gelmesi nedeniyle yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre;
    a-)Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 tarihli ve 346-25 esas ve karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra 18.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği ve tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, engel sabıkası bulunmayan ve takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında "zararın karşılanmadığı" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, yasaya aykırı,
    b-)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.