MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, .... İcra Müdürlüğünün 2012/9486 Esas sayılı icra dosyasında ikinci sırada alacaklı olan ..... İcra Müdürlüğünün 2012/2552 Esas sayılı dosyasının gerçek bir alacağı yansıtmadığını, bu dosyanın alacaklısının şirket olmayıp şahıs olduğunu ve 2 adet 500.000,00 TL bedelli senetlere dayandığını ve hiç protesto da olmadığını, alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalının sıra cetvelindeki alacağının silinerek müvekkilinin alacaklı olduğu.... İcra Müdürlüğünün 2012/2713 Esas sayılı icra dosyasının sıra cetveline dahil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borçlu şirket ile arasında yaklaşık 3 yıllık bir cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle dava dışı şirkete en son inşasını yüklendiği iki okulun tüm malzemesinin müvekkili tarafından sağlandığını, ancak borçlunun alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle borcunu ödeyemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükünün davalı tarafta olduğu, takip konusu yapılan alacağın esas itibariyle 2012 yılı faturalarından kaynaklandığı ve defterlere ödeme olarak kaydedildiği, karşılıksız çıkan ve toplam bedelleri 80.000,00 TL olan 2 adet çeke dayalı olduğu, davalı tarafın savunmasını usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. İİK"nın 142/1. maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK"nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. ..... 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; HMK"nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK"nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738). Bu durumda, mahkemece, davanın ticari dava olmadığı ve dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek; 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.