Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/24937 Esas 2018/3470 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/24937
Karar No: 2018/3470
Karar Tarihi: 29.03.2018

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/24937 Esas 2018/3470 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın banka veya kredi kartlarının kötüye kullanması suçundan hüküm giydiği belirtiliyor. Hapis cezası yanında adli para cezası da kesinleştirilmiş ancak bu cezanın hukuki değerden yoksun olduğu belirtiliyor. Mahkeme kararı bir bütün olarak incelenmiş, sair temyiz itirazları reddedilmiş ancak şikayetçinin zararının giderilip giderilmediği konusunda araştırma yapılmaması sebebiyle kararın bozulduğu ifade ediliyor. Ayrıca, hükümle ilgili infaz karışıklığı ve tereddüt oluşturacak şekilde yeniden hüküm verildiği de belirtiliyor. Kanunlar açısından ise, TCK'nun 245/5 ve 168. maddeleri ile CMK'nun 231/5 ve 326. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği vurgulanıyor.

8. Ceza Dairesi 2017/24937 E. , 2018/3470 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hüküm bir bütün olup bölünemeyeceğinden sanığa, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezası kesin nitelikte olmayıp temyizi kabil olduğundan, adli para cezası için 09.03.2015 tarihinde yapılan kesinleştirme işleminin hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek hükmün bir bütün olarak incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine, ancak:
1- Dairemizin 21.04.2014 tarihli bozma ilamıyla sanığın şikayetçinin zararını karşıladığını savunması karşısında, TCK.nun 245/5 delaletiyle TCK.nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi için sanığın şikayetçinin zararını giderip gidermediğinin araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma doğrultusunda hiçbir araştırma yapılmadan sanığın şikayetçinin zararını gidermediğinden bahisle "TCK.nun 168 ve CMK.nun 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" denilmek suretiyle hüküm kurulması,
2- 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi gereğince Dairemizin 21.04.2014 tarihli bozma ilamına konu yerel mehkemenin 2010/694E-2011/961K sayılı kararı ile hükmolunan erteli 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası esas alınarak bu cezanın yerine getirilmesine karar verilmesi gerekirken infazda karışıklık ve tereddüte yol açacak şekilde yeniden hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.