(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/1400 E. , 2021/3249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... Köyü"nde bulunan ve 1987 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan 3 adet taşınmaz hakkında satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı Hazine, TMK"nın 713/6. maddesi gereğince karşı tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.137,28 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 4.430,28 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 8.397,66 metrekare, (D) harfi ile gösterilen 5.800,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazların niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi yönünden ayrıntılı rapor alınmamış; yine söz konusu hususların tespiti amacıyla yöntemine uygun şekilde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamış, çekişmeli taşınmazlara komşu konumda ve tescil harici bırakılmış olan yerlere ilişkin tescil davası açılıp açılmadığı araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 ziraat mühendisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif icra edilmeli ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; hava fotoğraflarının uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından stereoskopik yöntemle incelenmesi suretiyle taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığını, üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazlar ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar kabaca işaretlettirilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve yerel bilirkişi ile tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanun"un 14. maddesinde öngörülen zilyetlik yoluyla belgesizden edinilebilecek 40-100 dönümlük miktar sınırlaması da dikkate alınmak suretiyle ve çekişmeli taşınmazların komşularına yönelik tescil davası açılıp açılmadığı araştırılarak, varsa o dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları da göz önünde bulundurulmak suretiyle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.