Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7059
Karar No: 2017/7616
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/7059 Esas 2017/7616 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/7059 E.  ,  2017/7616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar, davalılar arasında 10.04.2006 tarihli ön protokol yapıldığını, protokolün konusunun ... (... ve İmece ortaklığı)... ... ... firmasından aldığı ... içme suyu ve ... Cidde işlerinin yapılması konusunda işbirliği olduğunu,ortaklık paylarının ... % 25, ... % 25 ve CI(... ve İmece) % 50 olduğunu, sözleşmeye göre başlangıç sermayesi olan 3 milyon doların tarafların hisseleri oranında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yine 1 milyon 550 bin ... doları tutarındaki % 5 kesin teminatın ... tarafından ... verileceği, bunun karşılığında diğer ortakların ..." teminat senedi vereceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca ... ... ... Şubesi"nden 5.800,100 ... ... ...(...) tutarındaki kesin teminat mektubunu temin ederek davadışı işveren ... şirketine verdiğini, sözleşmeyi imzalayan firmaların yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine ... şirketinin verilen teminat mektubunu nakde çevirdiğini, ... ve diğer ortakların teminat mektubundan kaynaklanan borcu bankaya ödemek istemediklerini, bunun üzerine teminat mektubu için ..."ın genel müdürü olarak talepte bulunan kişi olan davacı ... ve kardeşi ..."nın borcu taksitler halinde bankaya ödediğini, bankaya toplam 5.702.737,25 ... + 27.000 USD ödeme yaptıklarını, ödeme yapıldıktan sonra davalıların söz konusu meblağı ödeyeceklerini beyan ettiklerini fakat ödeme yapmadıklarını, vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince yaptığı ödemenin davalılardan tahsilini istediğini beyan ederek; mahkemece zarar tutarının tamamı belirlendiğinde alacak tutarını arttırmak ve fazlaya ilişkin her türlü yasal hakları, maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 ... ... ... (...) dava tarihindeki kur üzerinden ve ödeme tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi ile birlikte vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalılardan müteselsilen tahsiline ve davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ""....HMK.nun 114. maddesinde dava şartları düzenlenip sayılıp HMK 115.maddesi gereğince dava şartlarının eksikliği halinde mahkemece yapılacak işlemler belirtilmekle, düzenlenmiş olup buna göre dava açıldığı sırada miktarı belirlenebilir alacak yönünden belirsiz alacak davası açılması HMK 109/2.maddesinin açık hükmü karşısında mümkün olmadığından Yargıtay Dairelerince verilen emsal kararlar da gözetilerek (örneğin 22. Hukuk Dairesinin 2012/30463 esas 2012/30091 K.sayılı ilamı) davanın usulü yönden HMK 115/2 maddesi gereğince reddine karar verilip...."" gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek, ""Dava dilekçesi içeriğinde talebin niteliğine dair yapılan açıklamalar kapsamında alacağın tamamına dair miktar belirtilmekle birlikte, açılış şekli itibariyle HMK 109/2 maddesi ve HMK 114/h maddesi ile 115/2 maddesi gereğinde davanın usulü yönden DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kısmi alacak istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar gerekçeli kararda belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmişse de dava dilekçesinin incelenmesinde alacağın belirsiz alacak olduğuna ilişkin hiçbir ibare bulunmamaktadır. Bu durumda kural olarak alacaklı, alacağının tümü için dava açmak zorunda olmayıp, alacağının belli bir bölümünü dava konusu yapabilir. Zira; hiç kimse kendi lehine olan davayı (tam dava) açmaya zorlanamaz.(HMK m.24/2) Bu bağlamda davacının alacağının şimdilik belli bir kesimi için açtığı davaya, kısmi dava denilir. Kısmi dava 6100 sayılı HMK"nun 109. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında; "Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir" denilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında yer alan "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.” düzenlemesi ise 11.04.2015 tarihli, 29323 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 01.04.2015 tarihli 6644 numaralı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Usul kanunlarının yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren meydana gelen olaylara uygulanmasına derhal (hemen) uygulama ilkesi adı verilmektedir. Derhal uygulama ilkesi gereğince yeni kanun, yürürlüğe girdikten sonraki olay ve işlemlere uygulanmaktadır ve geçmişe yürümemektedir. Hukuk yargılamasında, kanun değişikliklerinde ilke "derhal uygulama" dır. Bu ana kurala bağlı kalınarak, eski kanun zamanındaki usul işlemleri, eski kanuna göre sonuçlanmalı, sonuçlanmamış işlemlere ise yeni kanun uygulanarak sonuçlandırılmalıdır. Bu ilkeler gözetilerek somut olaya bakıldığında; karar tarihi itibariyle mahkemenin dayandığı HMK"nun 109/2 maddesi yürürlükten kaldırılmış olup, derhal uygulama ilkesi gereğince eldeki davada da uygulama olanağı kalmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi