15. Hukuk Dairesi 2015/2392 E. , 2015/4990 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Kazan Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :28.01.2014
Numarası :2011/133-2014/138
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla davalı yüklenici tarafından girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, birleşen dava şerefiye ve aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının vâki itirazının iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen karar, davacı iş sahibi ve katılma yoluyla davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekili 12.03.2014 tarihli dilekçesiyle katılma yoluyla temyiz istemine bulunmuş ise de davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ tarihi olan 25.02.2014 gününden itibaren 1086 HUMK"nın 433/II. maddesinde öngörülen 10 günlük süre geçtikten sonra yapılmış olduğundan davalının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddi gerekmiştir.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen dosya davacısı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-Asıl davada davacı kooperatif vekili, davalı tarafça Kazan İcra Müdürlüğü"nün 2011/247 Esas sayılı dosyasında kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, takip dayanağı faturalardaki mal ve hizmetlerin davacı kooperatife teslim edilmediğini, faturaların tebliğ edilmediğini, bu nedenle davacı kooperatifin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptâline, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacı kooperatifin üyesi olduğunu, aynı zamanda inşaatın elektrik tesisatı yapım işini üstlendiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede işçilik ve malzeme bedelinin davalının aidat borçlarından düşüleceğinin, tüm iş bittikten sonra kesin hesap görülerek kalan miktarın davalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı kooperatif vekili, kooperatifin ortağı olan davalı aleyhine şerefiye bedeli ve aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptâline, takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalı ise kooperatife borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen dosya davacısı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 29.03.2006 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde yapılan bütün elektrik işçiliğinin 81 daire üzerinden bayındırlık birim fiyatlarından %15 düşüğüne yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davalının faturaları çeşitli tarihleri kapsamakta olup savunmalarında da işi 2010 yılının Eylül ayında tamamlayıp teslim ettiğini ileri sürmüştür. Bu halde davalı yüklenicinin hakettiği işçilik bedelinin yapıldığı tarihteki bayındırlık birim fiyatlarından %15 düşülerek hesaplanması zorunludur.
Bu durumda mahkemece tarafların sundukları delillere göre ve davacı kooperatifin defter kayıt ve belgelerini de incelenmek suretiyle teknik bilirkişiden alınacak ek raporla yüklenicinin hangi yılda ne kadar imalât yaptığı tespit ettirilip, bu imalâtların yapıldığı tarihteki bayındırlık birim fiyatlarına göre işçilik bedelinden %15 indirim yapılmak suretiyle hakedilen iş bedeli hesaplattırılıp yapılan ödeme ile önceki karada belirtilen fen ve sanat kaidelerine uygun olmayan iş bedeli düşüldükten sonra asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken 2011 yılı birim fiyatlarına göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalısı yüklenici vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 2. bent uyarınca asıl ve birleşen dosya davacısı iş sahibi kooperatif vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davacısı kooperatif yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden asıl ve birleşen dosya davacısı kooperatif yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.