23. Hukuk Dairesi 2015/2851 E. , 2016/8 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında danışmanlık sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin bu sözleşme gereğince alacağı olan hakedişinden davalı tarafça haksız olarak 28.224,88 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, 28.224,88 TL"nin hakedişin ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının işçisini mevzuata aykırı olarak işten çıkarması nedeniyle işçiye ödemek zorunda kaldığı ihbar tazminatını müvekkilinden tahsil ettiğini, bunun taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunun Sayıştay raporu ile de ortaya konulması sonrasında davacının hakedişinden davaya konu kesintinin yapıldığını, kesintinin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından işten çıkarma nedeniyle ödenen tazminatlardan taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 7. maddesi ve İş Kanunu çerçevesinde davalının sorumlu olduğu, davalının işçiye ödenen tazminatları davacının hakedişinden kesmesinin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 28.224,88 TL"nin 31.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davada, davacının kendi işçisine gerekli öneli vermeden yaptığı fesih nedeniyle dava dışı işçisine ödediği ve düzenlediği hakediş yolu ile davalıdan tahsil ettiği tutarın, düzenlenen Sayıştay raporu ile yapılan ödemenin haksız olduğunun anlaşılması üzerine, aynı miktarı davalının, davacının hak edişinden kesmesini takiben yapılan kesintinin ödetilmesi talep edilmiştir.
Yapılan yargılama ve mahkemece toplanan tüm delillere göre; davadışı işçinin davacının işçisi olduğu, işten çıkarılmasında davalının bir talimatı veya kusurunun bulunduğunun ileri sürülüp kanıtlanmadığı, bu durumda işçiye ödenen tazminattan davacının sorumlu bulunduğu, işçiye karşı İş Kanunu uyarınca tarafların sorumlu tutulmasının eldeki davayı ilgilendirir yönünün bulunmadığı, keza taraflar arasındaki sözleşmenin 23.1. maddesi uyarınca çalıştırdığı işçilere ilişkin tüm yükümlülüklerin davacı yana ait olduğu nazara alındığında davanın tümü ile reddi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen nedenlerle kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.