8. Ceza Dairesi 2017/16637 E. , 2018/3466 K.
"İçtihat Metni" İftira suçundan sanıklar ... ve ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5-7. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2015 tarihli ve 2014/2173 esas, 2015/2127 sayılı kararına karşı sanıklar müdafiileri tarafından yapılan itirazların reddine ilişkin Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.03.2016 tarihli ve 2016/224 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 27.01.2015 tarihli ve 2015/1293 esas, 2015/1708 karar sayılı ilamında "...Kanun yararına bozma mündeceratında atıfta bulunulan YCGK"nın 22.01.2013 gün ve 2013/15 sayılı kararında itiraz mercii inceleme sırasında sadece CMK"nın 231. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususuyla sınırlı bir inceleme yapmayarak, incelenen kararın hem maddi, hem de hukuki yönünü ele alarak hukuka uygunluğunu denetleyeceğinin belirtildiği, bunun suçun sübutu, vasıf değişikliği gibi konuları da içerdiği nazara alınıp iddia ve savunma değerlendirilerek gerekçeleriyle itiraz konusunda denetime elverişli bir karara varılması gerekirken maddi olay ve hukuki yönden irdelemeye yer vermeyen yetersiz gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz, bu itibarla kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden...." şeklinde belirtildiği üzere, somut dava dosyasında sanıklar müdafiileri tarafından müvekkillerinin üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığından beraatlerine karar verilmesi gerektiğinden bahisle anılan karara itiraz edilmesine karşın, merciince itiraz sebepleri karar yerinde tartışılmaksızın yetersiz gerekçe ile itirazların reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.03.2017 gün ve 393 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.03.2017 gün ve KYB/2017-16233 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 gün ve 2012/534 esas, 2013/15 sayılı kararında da belirtildiği üzere,hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar müdafilerinin bu karara karşı suçun sabit olmadığını belirterek yaptıkları itiraz üzerine, itiraz mercii, incelemesini sadece şekli olarak değil, 5271 sayılı CMK.nun 267-271. maddeleri uyarınca hem maddi olay hem de hukuki yönden değerlendirmesi gerektiği gözetilmeden “sanıklar müdafilerinin yargılama aşamasında 10.12.2015 tarihli duruşmada sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi yönünde talepte bulundukları” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi ,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görül- düğünden Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.03.2016 gün, 2016/224 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.