14. Hukuk Dairesi 2016/744 E. , 2018/426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ... Köyü 11 parsel sayılı taşınmazda 26400/30900 payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Davalılar ... ve ..."un temyizi üzerine karar Dairemizin 25.02.2013 tarihli ve 2013/264 Esas ve 2013/2626 Karar sayılı ilamı ile ""... Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Satış vaadi sözleşmesine konu payın arazinin büyüklüğü itibariyle belirlenen tarımsal niteliğine göre satışının mümkün olmadığının anlaşılması halinde davanın reddi, aksi halde kabul kararı verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş...."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece verilen kararın Dairemzce bozulmasından sonra 5578 Sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 Sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; Her ne kadar Dairemizin bozma kararından sonra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı"nca davaya konu 11 parsel sayılı taşınmazın 5403 sayılı Kanun kapsamında dikili tarım arazisi niteliğinde olduğu tespit edilmişse de, yukarıda bahsedilen yasa değişikliği nedeniyle muris ..."un ... 2. Noterliği"nin 24.04.1972 tarih, 2463 Yevmiye no"lu satış vaadi senedine konu olan11 parsel sayılı taşınmazdaki 26400/30900 hissesi"nin satışı mümkün hale gelmiştir.
Usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri de yeni bir kanun veya Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çıkmış olmasıdır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra bir kanun çıkarsa mahkemelerde veya Yargıtay"da görülmekte olan bütün işlere uygulanması gerekir. Yani sonradan çıkan bir kanuna karşı usuli kazanılmış hak iddiasında ve itirazında bulunulamaz. Bozmadan sonra o konuda yürürlüğe giren yeni kanun karşısında Yargıtay"ın bozma ilamına uyulmuş olmakla meydana gelen usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımaz. Bu nedenle Dairemizin 25.02.2013 tarihli ve 2013/264 Esas ve 2013/2626 Karar sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiş olsa da 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesinde sonradan yapılan değişiklik nedeni ile bozma ilamı davalı taraf yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Bu itibarla 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesinde sonradan yapılan değişiklik nedeniyle muris ..."un ... 2. Noterliği"nin 24.04.1972 tarih, 2463 Yevmiye no"lu satış vaadi senedine konu olan 11 parsel sayılı taşınmazdaki 26400/30900 hissesi"nin satışı mümkün hale geldiğinden, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yaıtrına iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.