Abaküs Yazılım
Danıştay 15. Daire Başkanlığı
Esas No: 2015/711
Karar No: 2015/7630
Karar Tarihi: 16.11.2015

Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2015/711 Esas 2015/7630 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/711
Karar No : 2015/7630

Temyiz Eden (Davacılar) :
Vekili :

Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti :...2. İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve ...sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Davacı vekiline 27.02.2009 tarihinde uyuşmazlık tutanağının
tebliğ edilmiş olması nedeniyle bu tarihten itibaren (60) gün içinde dava açıldığından, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolunda karar verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, ikamet ettiği ...İli, ...İlçesi, ...Köyü'nde meydana gelen terör olayları nedeniyle Köyünden göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı zararın, 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvuru sonucunda, uğradığı zarara karşılık 6.891,19 TL tazminat ödenmesine karar verilerek bu miktar üzerinden sulhname teklif edilmek suretiyle kısmen reddi üzerine uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık 28.282,19 TL maddi tazminata yasal faziyle birlikte hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
...2. İdare Mahkemesi'nce; davacılardan adına davayı açan 'ın temsile yetkili olduğuna ilişkin vekaletnamenin istenilmesine rağmen sunulmaması, davacının asil sıfatıyla davayı takip etmek isteyip istemediğini bildirmesi amacıyla tespit edilen adreste kendisine de tebligat yapılamamış olması nedeniyle davanın isimli davacı açısından inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına; diğer davacılar için sulhname tasarısının Av. .................imzasına 19.12.2008 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sulhname tasarısını imzalamak üzere yasal otuz günlük süre içinde komisyona gidilerek sulhnamenin imzalanmadığı, sulhname tasarısının tebliğ edildiği tarihten itibaren yukarıda açıklanan otuz ve altmış günlük süreler sonunda ve en geç 19.03.2009 tarihinde dava açılması gerekirken 24.04.2009 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığından davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun'da belirtilen süreler içinde ilgili valiliklere yapılan başvurular, valilikler nezdinde oluşturulan komisyonlarca değerlendirmeye tâbi tutulmakta ve başvuranın zarara uğradığı sonucuna varılması halinde, saptanan zararının ödenmesine karar verilerek, bu miktar üzerinden düzenlenen sulhname tasarısı, davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilmektedir. Hak sahibinin, sulhname tasarısını 30 gün içinde imzalaması halinde uyuşmazlık sulhen çözümlenmiş olmakta; sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ise ilgililerin yargı yoluna başvurma hakları saklı bulunmaktadır.
5233 sayılı Kanun'da, zarar tespit komisyonlarında yapılacak incelemeler sonucunda başvuranın zarara uğradığı sonucuna varılması halinde, hak sahiplerinin zararının karşılanması konusunda yapılacaklar, olası durumlar ve sonuçların usul ve esasına ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yer almakta olup, anılan Kanun'un "Zararların karşılanmasına ilişkin sulhname" başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasında, ödenmesine karar verilen miktar üzerinden düzenlenen sulhname tasarısının, sulhname tasarısı imza davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilmesi öngörülmüş, İkinci fıkrasında, bu davet yazısında, hak sahibinin sulhname tasarısını imzalamak üzere 30 gün içinde gelmesi veya yetkili bir temsilcisini göndermesi gerektiğinin, aksi takdirde sulhname tasarısını kabul etmemiş sayılacağının ve yargı yoluna başvurarak zararının tazmin edilmesini talep etme hakkının saklı olduğunun belirtileceği; üçüncü fıkrasında, davet üzerine gelen hak sahibi veya yetkili temsilcisinin sulhname tasarısını kabul etmesi halinde, bu tasarının kendisi veya yetkili temsilcisi ve komisyon başkanı tarafından imzalanacağı; dördüncü fıkrasında, sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya kabul edilmemiş sayılması hallerinde uyuşmazlık tutanağı düzenlenerek bir örneğinin ilgiliye gönderileceği; beşinci fıkrasında, sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ise ilgililerin yargı yoluna başvurma haklarının saklı olduğu hükme bağlanmıştır.
İdari işlemlerin tebliği ile güdülen amacın, ilgililerin işlemden haberdar olmalarını sağlamak olduğu dikkate alındığında, sulhname tasarısının kabul edilmemesi durumunda uyuşmazlık tutanağının ilgililerce imzalandığı tarihten, sulhname tasarısının süresi içinde imzalanmayarak kabul edilmemiş sayılması durumunda ise ilgili idarece düzenlenen uyuşmazlık tutanağının tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süre içinde dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 5233 sayılı Kanun uyarınca davacının zararının karşılanması istemiyle 'ne yapılan başvurunun değerlendirilmesi sonucunda davacıya 6.891,19 TL ödenmesine karar verildiği, 5233 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen sulhname tasarısının davacı vekiline 19.12.2008 tarihinde elden tebliği üzerine, davacıya ödenmesine karar verilen tazminat tutarı kabul edilmeyerek davacı vekili tarafından 26.02.2009 tarihinde uyuşmazlık tutanağının imzalandığı, 27.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği; bakılan davanın ise 24.04.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta; davacı vekili ve komisyon başkanı tarafından 26.02.2009 tarihinde imza altına alınan uyuşmazlık tutanağının tebliğ edildiği 27.02.2009 tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içinde 24.04.2009 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu ve işin esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca davacılardan için verilen davanın açılmamış sayılması kararı açısından; davacı vekilinin temsile yetkili olduğuna dair vekaletnameyi dava dosyasına ibraz etmediği, bunun üzerine Mahkemenin 23.07.2009 ve 06.08.2009 günlü ara kararları ile süre verilerek vekaletname istenildiği halde söz konusu vekaletnamenin yine gönderilmemesi üzerine, 'in asil sıfatıyla bizzat veya vekaletname sunmak suretiyle vekil aracılığıyla açılan davayı takip etmek isteyip istemediğini otuz gün içerisinde bildirmesi gerektiği hususunun Mahkemenin 25.12.2009 tarihli ara kararı ile istenildiği, ancak davacının Memis'te kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın adı geçen şahsın söz konusu adreste bulunamaması nedeniyle Mahkemece verilen davanın açılmamış sayılması kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kısmen kabulü ile ...2. İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve ...sayılı kararının davacılardan için verilen davanın açılmamış sayılması kararının ONANMASINA; diğer davacılar için verilen süre aşımı nedeniyle red kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi