Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/24424
Karar No: 2017/7599
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/24424 Esas 2017/7599 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taşınmazın satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalıya vekaletname vererek kendi hissesine düşen payı satması için yetki vermiş, ancak davalı, davacının payına düşen paylı mülkiyete konu hissesini satarken hesap verme borcunu yerine getirmemiş ve zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini dilemiştir. Ancak, vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekâlet sözleşmesi sürdükçe işlemez. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- HUMK’nun 440/III-1 maddesi
13. Hukuk Dairesi         2015/24424 E.  ,  2017/7599 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıya, mülkiyeti kendisisine ait olan taşınmazı satması için 24.05.2000 tarihinde vekaletname verdiğini, taşınmazın davalı tarafından oğlu olan dava dışı .... ... 18.08.2000 tarihinde kendisinin bilgisi ve talimatı olmaksızın düşük bir bedelle sattığını, ancak bu satış işlemini taşınmazın davalının oğlu tarafından üçüncü bir kişiye satışından çok kısa bir süre önce öğrendiğini, davalının vekalet görevinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davalı tarafından taşınmazın satıldığı 18.08.2000 tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 13 yıllık süre geçmiş olduğundan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, vekâlet sözleşmesine dayanılarak yapılan taşınmaz satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacının, davalıya 24.05.2000 tarihinde dava konusu taşınmazdaki kendi hissesine düşen payı satması için vekaletname verdiği, davalının da, dava konusu taşınmazdaki davacının payına düşen paylı mülkiyete konu hissesini vekâleten 18.08.2000 tarihinde oğlu olan dava dışı Abdurrahman Dağlı adlı kişiye sattığı, ... ...’nın da 20.09.2013 tarihinde dava dışı üçünçü kişiye sattığı sabittir.
    Vekâlet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında, vekilin hesap verme borcu gelmektedir. Vekil, yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği her şeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya mecburdur. Vekilin hesap verme borcu, vekâlet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekâlet sözleşmesi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle iade borcunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. (Bkz. Hukuk Genel Kurulunun 2011 tarih ve 2011/13-161 esas ve 2011/276 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Somut olayda, vekil sıfatıyla hareket eden davalının hesap verme borcunu yerine getirdiğine ilişkin dosya arasında herhangi bir belge de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca zamanaşımının dolduğundan bahsedilemez. Dava süresinde açılmış olup işin esası incelenerek taraf delillerinin toplanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle emyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi