Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/667
Karar No: 2019/7473
Karar Tarihi: 25.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/667 Esas 2019/7473 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/667 E.  ,  2019/7473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/10/2018 tarih ve 2017/95-2018/947 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen 01.07.2009 tarihli nakliye sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından davalıya nakliye hizmeti verildiğini ancak hak edişlerinin ödenmediğini, ayrıca sözleşme gereği yakıt zammı farkın ödenmesi gerekirken ödenmediğini, sözleşmenin de haksız yere erken feshedildiğini, bu nedenle sözleşmenin devamına güvenen müvekkilinin mahrum kaldığı kârın da tazmini gerektiğini ileri sürerek toplam 64.412,56 TL"nin davalı taraftan tahsiline ve davalı adına düzenlenmiş 100.000.- TL bedelli teminat senedinin müvekkiline iadesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin talebi ile davacının taşıdığı 30.05.2011 tarihli dava dışı Yoldaş Fotoğrafçılık şirketine ait emtianın sevkiyatı esnasında davacının aracının arıza yaptığını, bu nedenle taşınan emtiaların zarar gördüğünü ve müvekkilinin 11.212,56 TL ödemek durumunda kaldığını, davacının talebinin taraflara arasındaki sözleşme gereği bu gibi hasar ve zarardan davacı sorumlu olduğundan reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmede hakedişlerin güncel akaryakıt fiyatlarına göre düzenleneceğinin kararlaştırıldığını ve davacı tarafından da yapılan işlere karşılık kesilen faturalara güncel akaryakıt fiyatlarının yansıtıldığını, kaldı ki davacının yakıt bedel farkına ilişkin faturasının müvekkilince iade edildiğini, yine tarafların mutabakatıyla takip eden süreçte davacının 2.950.- TL bedelli gönderdiği 4 adet fatura ile de müvekkilinin iddia olunan kadar yakıt farkı nedeniyle borçlu olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin iddia olunduğu gibi sözleşmeyi 17.10.2011 tarihinde feshetmediğini, sözleşmenin ilk yılı bittiğinde tarafların feshetmemiş olmaları nedeniyle iddia olunduğu gibi birer yıllık süreyle uzamayıp artık belirsiz süreli hale geldiğini feshin koşul ve şeklinin belli olduğunu iddiaya dayanak belgede bu koşulların sağlanmadığını, kaldı ki davacının bu tarihten sonra da müvekkilinin Eylül 2012"de tarihinde müvekkilinin taşıma operasyonları bitip 18.01.2013 tarihli müvekkili ödemesine kadar devam ettiğini ve bu tarihte de aralarında alacak ve borcun bulunmadığını, dolayısıyla kâr kaybı talebinin de yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, teminat senedi olduğu söylenen senedin iadesi bakımından davacı vekilinin 16.05.2017 tarihli dilekçeyle bu talep bakımından davayı atiye terk deyimi kullanılmak suretiyle bu talebini takip etmediği ve dava açılışında da harcını yatırmadığı, aşamalar sebebiyle bu talep bakımından davanın açılmamışsayılmasına karar verilmesi gerektiği, davacının ticari defterlerine göre açılış-kapanış noter tasdikleri bulunmadığından defterlerin sahibi lehine delil teşkil etme imkanının bulunmadığı, ancak aleyhine delil teşkil edebileceği, davalı defterlerinde davacının davalıdan alacaklı olmadığının tespit edilmiş olması karşısında tarafların defter ve kayıtları arasında uyumsuzluk bulunduğu, davalının, sözleşmenin feshedilmediği, taşıma işlerinin bitmesiyle kendiliğinden sona erdiği savunması karşısında davacının sözleşmenin feshedildiğine dair ihtar, fesih beyanı gibi bir delil sunamadığı, davaya konu edilen akaryakıt faturasının davacı defterlerinde dahi kayıtlı olmadığı, bu cihetle davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, teminat senedi olduğu söylenen senedin iadesi bakımından davacı vekili 16.05.2017 tarihli dilekçe gereği bu talep bakımından davanın açılmamış sayılmasına, yakıt tutar farkı, hakediş kalemi ve mahrum kalınan kâr talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan yakıt bedeli farkının, ödenmemiş hak ediş alacağının ve işbu sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile uğranılan zararın tazmini istemi yanında sözleşme gereği verilen teminat senedinin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde teminat senedinin iadesi istemi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, sair istemlerin ise reddine karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 297. maddesi hükümlerine göre, mahkeme kararlarının en azından iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, mahkemece incelenen maddi ve hukuki olayların özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçenin ne olduğu hususlarını içermesi gerekir. Öte yandan, Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini vurgulamaktadır. Yargıtay denetimi de ancak mahkeme kararında gösterilen bu gerekçenin ışığında yapılabilir.
    Şu halde somut olayda, dosyada yer alan 25.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının hak ediş alacağı talebinin yerinde olduğu yönünde açıklamalara da yer verilmiş olmasına rağmen, mahkemece anılan rapora, diğer bilirkişi raporlarına ve tarafların ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olmaması nedeniyle davacı defterlerinin sahibi lehine delil teşkil etmeyeceğine değinmekle yetinilmiş, karar gerekçesinde hakediş alacağı talebinin neden reddedildiğine ve anılan rapora niçin itibar edilmediğine yönelik bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu itibarla davacı tarafın hakediş alacağı istemine yönelik bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi