MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ile yakınanın asker arkadaşı olduğu, askerlik sonrası da telefonla görüşmeye devam ettikleri, 2010 yılının Haziran ayında sanığın yakınanı arayarak “Küp içinde gömü bulduğunu, ellerinde 2637 tane yarım altın olduğunu, bunların satılıp satılmayacağını, bununla ilgilenip ilgilenmeyeceğini” yakınana sorduğu, yapılan telefon görüşmelerinden sonra yakınanın altınları görmek için sanığın daveti ile ...’ya geldiği, yakınanı, sanık ile birlikte kimlikleri tespit edilemeyen üç suç arkadaşının karşıladığı, suç arkadaşlarından olan bir bayanın yakınanı bir miktar altın çıkarıp gösterdiği, yakınanın bu altınlardan bir tanesini alıp kuyumcuya gösterdiği ve gerçek olduğunu öğrendikten sonra, sanık ile yakınanın söz konusu altınların 60.000 Euro karşılığında satın alınması konusunda anlaştıkları ve 3 gün sonra...’da buluşmaya karar verdikleri, olay günü yakınanın tanık .... ile birlikte...’ya geldiği, sanık ve yanındaki kimliği tespit edilemeyen suç arkadaşı ile görüştüğü, alış-veriş yapılacağı sırada sanık ve arkadaşının yakınanın elindeki çantayı kolunu büküp yere yatırmak suretiyle cebir uygulayarak zorla aldıkları, daha sonra birlikte olay yerinden uzaklaştıkları olayda; sanığın eyleminin nitelikli yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında yazılı şekilde uygulama yapılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.