11. Hukuk Dairesi 2019/486 E. , 2019/7472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2016/215 E- 2017/608 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 20/12/2018 tarih ve 2018/417 E- 2018/2086 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı keşideci şirket tarafından dava dışı lehtar Üç-Erk İnş. Taah. Ltd. Şti. lehine keşide edilen Vakıfbank ... Şubesine ait 22.04.2015 keşide tarihli, 40.000 TL bedelli çek ile 01.04.2015 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çekin ticari ilişkiye binaen ciro yoluyla ve lehtar şirket tarafından müvekkiline devredildiğini, söz konusu çeklerin taraflar arasındaki cari hesaba borç olarak kaydedildiğini, davalı şirketin çek bedelinin ödeneceğine dair taahhüdü uyarınca dava konusu çeklerin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediğini, dava konusu 01.04.2015 tarihili çeke ilişkin olarak dava dışı lehtar şirket tarafından 15.04.2015 tarihinde 22.000 TL ödeme yapıldığını, ancak bakiye miktar ile dava konusu diğer çeke ilişkin borcun halen ödenmediğini, davalı şirkete noter acılığıyla gönderilen 04.12.2015 tarihli ihtara rağmen ödeme süresi olarak belirtilen 7 gün içinde ödeme yapılmadığını, lehtar şirket aleyhine cari hesap ilişkisine dayalı olarak başlatılan icra takibi uyarınca da çek bedellerinin tahsil edilemediğini, ileri sürerek sebepsiz zenginleşmeye konu bakiye alacak miktarı olan 58.000 TL"nin ihtarnamenin tebliğ tarihi uyarınca temerrüt tarihi olan 11.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının keşideciye başvurabilmesi için çek keşidesine neden olan temel ilişkinin tarafı olması gerektiğini, somut olayda davacının temel ilişkinin tarafı olmadığını, bu nedenle alacak talep etme hakkının bulunmadığını, dava konusu çeklerin müvekkili ile dava dışı lehtar şirket arasındaki ticari ilişki uyarınca keşide edildiğini, ancak dava dışı lehtarın taraflar arasındaki ilişki uyarınca çekin verilmesine sebep olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çeklerin bedelsiz kaldığını, bu nedenle müvekkilinin zenginleşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin hesaplarında çek bedelinin ödenmesini sağlayacak para bulunmasına rağmen davacı şirketin çeki süresinde ibraz etmemekle kötü niyetli davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davanın hukuksal nitelik olarak TTK 818/1-m maddesi yollaması ile TTK"nın 732. maddesine göre çözümlenmesi gereken sebepsiz zenginleşme davasına ilişkin olduğu, Dairemizin emsal uygulamalarında da görüldüğü üzere hamilin müracat hakkını kaybetmesi nedeniyle, çek gereğince ifa yükümlülüğünden kurtulan keşidecinin zenginleşmiş sayılacağı, TTK ilgili maddesine göre sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükünün çek keşidecisine ait olduğu, somut olayda çek keşidecisinin davalı Biokim Tek. Sis. Lab. Tic. San. Ltd. Şti, yasal hamilinin ise davacı şirket olduğu çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesine rağmen davacının Bursa 10. Noterliğinin 04.12.2015 tarihli 043976 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıdan ödenmesini istemesine rağmen ödeme yapılmadığı, davacı ile davalı arasında esasen bir ticari ilişki bulunmadığı, dava konusu çekin dava dışı ÜÇ-ERK şirketine davalı keşideci tarafından verildiği, davacının da iş bu çeki ÜÇ ERK şirketi ile olan ticari ilişki nedeniyle ciro yolu ile devraldığının ticari defterlerinden anlaşıldığı, davacının defter incelemelerinde dava konusu çeki ÜÇ-ERK Şirketine iade ettiği belirtilmişse de 12.07.2017 tarihli celsede davacı vekilinin çek aslının davacı vekilince mahkemeye ibraz edildiği, TTK 732 gereği davacının işbu davayı açmakta haklı olduğu, keşideci davalının sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamadığı, davacının da dava konusu çeki halen elinde bulundurduğu ve gerek lehtardan gerekse de keşideciden tahsilat yapamadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile; 58.000 TL alacağın 11.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.971,48 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.